(Kayıt Tarihi: 1989.
Konuşmacılar: Salih KOŞAR, 49 Yaşında. Kerime YEŞİL, 62 yaşında.)
(…)
-“Bu odun deği” dedim “şu odunu da verîm sâ” dedim. “Yeter ki sizün” dedim “gönlüğüz geğiş olsun. Gânîz doysun” dedim. “Ben odunda değilim” dedim. “Bâ can ilazım” dedim.
- Ben bôn duyiyem, bilmiyedüm ki.
- Şindi buradan şeye giddük ye, tapuya tapuya giddük ya…
- Navuçun?
- Evin hallusu, Garanugdere, Köyaltu uçun. Biz bu tapularu şeyetmiye giddük, Sefer Emmin bâ verdi ye…”
- Sâ mı verdü?
- Hıı.
- Navuçun?
- Evin, evin hallusunu, Garanugdere, köyaltını bâ verdi…
- Sen kime vercen?
- Ben kime mi verürüm… Bâ kim bakarsa una verürüm.
- İyi emme Sefer Dayı u zaman, Sefer dayıyı iki elînen tutiyen demekki!...
- Undan sôna, biz unnarı şeytmiye giddüg. Bu Memed dayıyı şeyettile… Memed dayıyı istedile. Bizim delü Memedgilin urda hallu varya unu da verecêdi bâ. Urası da barabar olacâdı.
- Uranın tapusu verülmemişmîdi taa Sefer dayıya.
- Verilmemişidi. Verilmedi. Senet varıdı. “Dayı” dedi “sâlîzda” dedi “bu tapuları yapdurun” dedi. “Sôna siz öldüüz zaman” dedi, “ûraşmasu zor olu” dedi. “Nerde evlat varısa hip toplaşacak” dedi. “Ûraşmasu zor olu” dedi. Nadir. Tapucu. Neyse Hamide geline böyle böyle dedim. “Hedi gidîm boon da” dedim.
- Bu delü Memedi mâkemeye vermiş, şeye vermiş dedi işte neye verdîse nüfüs kêdi şeyine… Yüz defa çıgartdug dedi. Beş guruş para yok. Tapucunun yanına. Şimdi bâ muzur oldula diye.
- Beş guruş para olmaz mı? Mısdafa’da gelcek, Sêdet, Hemide gelin gelecek. Unna bize verecek, biz unnara verecog. Mısdafa’nın habarı yog. Siz Mısdafı’ya bi habar edsêz. U fiyt (ıslık sesi) gelü.
- Şimdi bizim İmine gelcek, Hasan, İseyin hep, Gediriye hep gelcek…
(Koşar, Ç., Akbulut Köyü Köy Ağızları, Örnek Metinler)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder