İklim, geniş bir alandaki uzun yıllara dayanan ölçümlerdir. Bir yerde iklimsel verilerden bahsetmek için orada en az 8 yıldan başlamak üzere ortalama 40 yıla dayanan bir ölçüm olmalıdır. Modern anlamda ölçülen iklim verileri, metodolojik bir disipline göre belirlenip verilerin sürekli kayıt altına alınmasıyla elde edilmektedir. Öte yandan, insan doğa etkileşiminin bir ürünü olarak ortaya çıkıp kayıt altına alınmadan tıpkı geleneklerde olduğu gibi sözlü anlatımlarla nesilden nesille aktarılan iklim belirleme biçimi var ki bunlara ebe dede hesabı veya kocakarı hesabı denilmektedir.
Özellikle kırsal bölgelerinde bu tür değerlendirmenin fazla olması insan-doğa etkileşiminin yoğunluğuyla ilgilidir. Çünkü kırsal alanlarda yaşayanlar doğa şartlarına daha bağımlı bir durumdadır. Doğayla baş etmenin en iyi yolu da doğayı ve doğal olayları iyi analiz etmekten geçmektedir. Bu analizler binlerce yıl oluşan birikimin ürünü olarak ortaya çıkmaktadır. Bu birikimler, nesilden nesile aktarılarak yeni eklentilerle gelişimini sürdürmektedir. Ancak modern iklim verilerinde olduğu gibi kesin ve genel bulgular yerine yerel ve şartlı bulgular şeklinde ifade edilmektedir.
Ebe dede hesabına dayalı veriler, bulunduğu coğrafi alanın özelliklerine bağlı olarak farlılıklar gösterebilmektedir. Bu farklılıklar genelde modern ölçülerle belirlenen mikro ve makro iklim ölçekleriyle uyumluluk gösterebilmektedir. Ayrıca modern ölçülerdeki gibi aylar ve mevsimlere göre tasnifler de söz konusudur. Modernölçülerle mevsimler genellikle sıcaklık, yağış ve basınç durumuna göre belirlenmektedir. Ebe dede hesabında ise ya bir ürünün yetişmeye başladığı devre, ya da ürünün hasat dönemi veya bir hayvandan elde edilen ürüne göre bölümler oluşturulmuştur. Şimdi bu verileri inceleyelim:
1- İlk ay, baharında başlangıcı da olan Mart ayıdır. Bu aya, “DölDökümü, Kuzu Ayı, Yazbaşı” gibi isimler de verilir.
2- Konveksiyonel yağışlar dönemi olan Nisan ayıdır. Bu aya, “Yağmur Ayı, Yağar Ay” denilmektedir.
3- Ağaçların meyve vermek için çiçek açtıkları dönem Mayıs ayıdır. Bu aya, “Çiçek Ayı, Tut (dut) Ayı” denilmektedir.
4- Otların yavaş kurumaya başlamasıyla daha yükseklerde yer alan yaylalara çıkılmaya başlanan ay Haziran ayıdır. Bu aya, “Yayla Ayı, Kiraz Ayı” denilmektedir.
5- Yaz sıcaklarının gelmesiyle, tahıl ürünlerinin hasat edilecek kıvama gelindiği dönem, Temmuz ayıdır. Bu aya,”Kotan Ayı, Orak Ayı” denilmektedir.
6- Meyvelerin olgunlaşıp dallarından düştüğü dönem Ağustos ayıdır. Bu aya “Biçim Ayı, Çürük Ay” denilmektedir.
7- Eylül ayında ürünler harman denilen yerde toplanır ve tığ savurma denilen bir yöntemle buğday samandan ayrılır. Bu aya “Harman Ayı, Böğrüm Ay” denilmektedir.
8- Hasat edilen ürünlerin değirmende işlendiği ay, Ekim ayıdır bu aya, “Şarap Ayı, Değirmen Ayı, Sulta Ay” denilmektedir.
9- Hayvanların soğukların başlanasıyla ağıllara çekildiği ay Kasım ayıdır. Bu aya, “Koç Ayı, Koç Katımı” denilmektedir.
10- Kış soğuklarının iyice bastırdığı ay Aralık ayıdır. Bu aya “Nahır-Kovan, Kara-Kış” denilmektedir.
11- Kış soğuklarının en şiddetli olduğu ay Ocak ayıdır. Bu aya, “Don Ayı, Çileler Ayı, Zemheri” denilmektedir.
12- Aylar içerisinde en kısa süren ay Şubat ayıdır. Bu aya, “Gücük, Gücük Ay” denilmektedir.
Modern iklim ölçümlerinde nasıl ki yıl mevsimlere bölündüyse ebe dede hesabında da önemli iklim olaylarının başlama ve bitme durumlarını gösteren günler vardır.
Bu günler şöyledir:
Amansız Elli: Karakışın 20. gününden) başlayıp, gücüğün 9. gününe ( 4 Ocak-22 Şubat) kadar sürer. Tam 50 gün çeker. Soğukların aralıksız devam etmesi yüzünden, bu günlere “Amansız elli” denilir.
Hıdrellez Fırtınası: zemheri ayının 18’i ile 28’i (31 Ocak-10 Şubat) arasında devam eden rüzgârlardır.
Vakit Yeli: Gücüğün yedisinde (20 Şubat) vakit yeli eser ve cemre havaya düşer.
Cemreler
Sıcaklıların başladığı dönemlerdir.
2.Cemre: Gücük ayının 14. gününde (20 Şubat-27 Şubat) cemre suya düşer. Sular ısınmaya başlar.
3.Cemre: Gücük ayının 21. gününde (6 Mart) cemre toprağa düşer. Toprak ısınmaya başlar.
Gâvurun Küfrü-Gâvurun Günü: Gâvurun günü, gücüğün çıkması ile Martın girmesi arasında (10-14 Mart arasında) olur. Gâvurun küfründe bacaya çıkılarak, aile fertleri sayısı kadar taş ayrılır. Herkesin taşı büyükten küçüğe büyük baca kenarına dizilir. Bir gün sonra taşlar kaldırılarak altına bakılır. Kimin taşının altından fazla böcek çıkarsa onun bu yıl nasibi bol olur.
Beldir Aciz- Kocakarı Soğukları: Baba hesabına göre gücük ayının 26. günü ile mart ayının 4. günleri (11-17 Mart) arasında devam eden sayılı fırtınadır. Beldir Aciz fırtınası, “Beldir aciz, yer gök taciz” “Üçü şubatta, dördü martta” gibi sözlerle tarif edilir. Bu fırtınalı günlere “Kocakarı Soğukları” adı verilir.
Haftı Hambal- Mart Dokuzu: Baba hesabına göre, mart ayının 9. günü (22 Mart) Haftı Hambaldır. Güneş Hamel burcuna girer ve gece gündüz eşit olur. “Mart Dokuzu ” olarak bilinen bu günde, bahar başlar.
Abrıl Beşi Fırtınası: Abrıl ayının 5. gününde (18 Nisan) görülen sayılı fırtınadır. Çok şiddetli soğuk olur. Halk: Sakın abril beşinden camızı ayırır eşinden!” diyerek bilmeyenleri bu fırtınaya karşı uyarır.
Sitte Sevir: Abrıl ayının 7. günü ile 12. günü ( 20-25 nisan) arasında 6 gün süren sayılı fırtınadır. Bu fırtına “Sitte Sevir, her saati bir devir” deyimiyle, bir anı bir anını tutmayan zaman dilimi şeklinde tanımlanır.
Hıdrellez: Abrilin 23. günü (6 Mayıs) seneyi ikiye bölen gündür. “Ver Hıdrellez’i vereyim yazı” sözüyle yazın gelmiş olduğu doğrulanır.
Ülger Doğumu Fırtınası: Ülger yıldızı, baba hesabına göre Mayısın 18. günü (31 Mayıs) doğar. Gün doğusundan şiddetli bir yel eser. Bu yel insanlar, hayvanlara ve bostanlara zarar verir. Bu yüzden ülger doğacağı gün hayvanlar dışarı çıkarılmaz, ahır ve ağılların pencereleri, kapıları kapalı tutulur.
Gündönümü: Baba hesabına göre, Haziranın 12. günü (25 Haziran) gün döner.
Kuyruk Doğumu: Baba hesabına göre Haziranın 18. günü (1 Temmuz) kuyruk doğar. Kuyruk Yıldızı da Ülger Yıldızı gibi doğduğunda mala davara zarar verir.
Terazi Doğumu: Terazi Yıldızı baba hesabına göre Temmuzun 18. günü (31 Temmuz) doğar.
Mihrican-Bostan Bozan: İlkgüz ile ortagüz arasında (14 Eylül-14 Ekim) görülen fırtınadır. Ülker yeli gibi, çok soğuk eser ve bütün mahsulleri mahveder.
Kaynaklar:
4-Meydan Larousse,
5-Ana Britannica.
6- Hakan TUNÇ, Üzerlik Köyü Bitirme Tezi (yayımlanmamış eser)
/Hakan TUNÇ
12 Nisan 2016