29 Nisan 2007 Pazar

Ekibi Takibe Aldık




Ekibimizi takibe aldık. Bir bakalım hele çalışıyorlar  mı yoksa, kaytarıyorlar mı diye. Gördüklerimiz gözlerimizi yaşarttı. Onlar çoktan işe koyulmuşlar bile. Hemde işe çekirdekten başlayarak; tohumdan, fidandan başlayarak. Öyle rastgele bir şeyden değil... Tebrikler arkadaşlar. Kutlarız sizi. Kolay gelsin.

Not: Saha araştırmalarınızı bitirdikten sonra yeni göreviniz köyümüzü terk edenlerin izini sürüp " KİM NEREDE?" bölümünü hazırlamaktır.

28 Nisan 2007 Cumartesi

Ekip Yola Koyuldu.




Araçlar ve Ekip Hazır.
Öğr., Harun ŞEN.
Muhtar, Sunay BAKİOĞLU



Muhtarımız sayın Sunay BAKİOĞLU aradı:"-Abi ekip hazır. Biz, Köyün Resmi sitesi için yola koyulduk." dedi. Ben de cevapladım; "-Haydi rastgele uşaklar." Bu fikir süperdi...


27 Nisan 2007 Cuma

Sararmış Fotoğraflarda Kalanlar



Metin, Zeki ve Günay.
Ayağının birini yükseğe koyacaksın. İşte olay bu. Ahh bir de fotokartların arkasında tarih yazsa! 
(Metin Beyin Gözlüğü, açık bağırlar, İspanyol Paçalar  ve  tabureler bu resmin image'leri.) 

Köyümüzün Manevi Mimarı




Hacı Habib MERAL (r.a)
Bir başka memlekette yaşasaydı köyün şeyhi yapılmış, mezarı türbeye çevrilmişti. Ama O, Oflu olarak kalmayı ancak gönüllerde yaşamayı seçti. Köyümüz hizmetleri için ona minnettardır. Allah rahmet eylesin

Ydk. Subay Günay BAKİOĞLU



Tuzla Piyade Okulunda bir Akbulut Köylü.
Bir Kış Günüydü. Eğitim Alanına Giderken Yakalamış, Ancak, Beyoğlu Çatı Restoran'a (Bkz: http://www.catirestaurant.com/index.asp ) kadar kaçırabilmiştik. Kasım 1987

26 Nisan 2007 Perşembe

Köyümüzün Boyu



Ergenekondan Çıkış



1071’den sonra, 24 Oğuz boyundan en az 23’ü ve öteki Türk boy, soy, kabile ve oymaklarından pek çoğu Anadolu’ya gelip yerleşmişlerdir (Gülensoy 1988b:205). Samsun ve yöresi de bu göçlerden payını almıştır. XI. yüzyılda Canik sancağında 9 Oğuz boyu iskân hâlindedir. Bunlar; Karkın, Bayındır, Çavuldur (Çavundur), Çepni, Salur, Eymür (Eymir), Ala-Yundlu, Yüreğir (Üreğir), İğdir boylarıdır (bk. Sümer 1935:439-454). Bugün Samsun’un Vezirköprü, Kavak, Alaçam, Ladik, Havza, Bafra ilçelerinde Oğuz boyları yaşamaktadır (Gülensoy 1988b:206-207). Ayrıca tarihî kayıtlarda erken Kıpçak yerleşimlerinin olduğu görülmektedir (Tellioğlu 2005a; 2005b:1-10). Samsun yerli ağzının şekillenmesinde bu boyların etkisi ve önemi çok büyüktür./Mehmet D.ERDEM




Oğuzlar, Oğuz Boyu
Bugün; Türkiye, Balkanlar, Âzerbaycan, İran, Irak ve Türkmenistan’da yaşayan Türklerin ataları olan büyük bir Türk boyu. Oğuzlara, Türkmenler de denir.

Oğuz kelimesinin türeyişiyle ilgili çeşitli fikirler ileri sürülmüştür. Kelimenin boy, kabile mânâsına gelen “Ok” ve çokluk eki olan “z”nin birleşmesinden “Ok-uz” (oklar, koylar) anlamında olduğu ileri sürüldüğü gibi, oyrat (haşarı, yaramaz) kelimesinin eş anlamlısı olduğunu iddiâ edenler de vardır. Ancak kelime, Anadolu ağızlarında “halim selim, ağırbaşlı” mânâlarına da kullanılmaktadır. Arap kaynaklarında ise “guz” veya “uz” şeklinde geçmektedir.

İlk zamanlar Üçok ve Bozok adlarıyla iki ana kola ayrılmış olan Oğuzlar, daha sonraki devirlerde, Dokuz Oğuz, Altı Oğuz, Üç Oğuz adlarında boylara da ayrıldılar. Oğuzlar, yirmi dört boydan meydana gelmişti. Bunlardan on ikisi Bozokon ikisi Üçok koluna bağlıydı. Tarihçiler, hazırladıkları cetvellerde Oğuz boylarının adlarını, sembollerini ve ongunlarını (armalarını) göstermişlerdir. Buna göre, Bozoklar; Kayı, Bayat, Alka Evli, Kara Evli, Yazır, Dodurga, Döğer, Yaparlu, Afşar, Begdili, Kızık, Kargın; Üçoklar ise; Bayındır, Peçenek, Çavuldur, Çepnî, Salur, Eymur, Ala Yundlu, Yüreğir, İğdir, Büğdüz, Yıva, Kınık boylarına ayrılmışlardı. Bugün Türkiye’de yirmi dört Oğuz boyuna ait işaret ve yer adlarına çok rastlanmaktadır.

Oğuz adına ilk defa Yenisey Kitabelerinde rastlanmaktadır. Barlık Irmağı yöresinde bulunan bu kitabelerde; “Altı Oğuz budunda” sözü yer almaktadır. Öz Yiğen Alp Turan adlı bir beye ait olan bu kitabelerin yazıldığı devirde, Oğuzlar, Göktürkler'in hakimiyeti altında altı boy hâlinde Barlık Irmağı kıyılarında yaşamakta idiler.

Altıncı yüzyıldan itibaren Göktürklerin idaresinde toplanan Türk kabilelerinden bir kısmı gibi Oğuzlar da kendi aralarında birlik kurarak Tula-Selenga ırmakları bölgesinde Dokuz-Oğuz Kağanlığını meydana getirdiler. Göktürk kağanlığının, Kutlug Şad (İlteriş Kağan) tarafından 682’de ikinci defa kurulmasından sonra, Göktürkler, hâkimiyetlerini kabul etmeyen Oğuzlar üzerine yürüdüler. Tula Irmağı kıyısında yapılan kanlı bir savaşta, Oğuzlar yenildiler. Fakat, Göktürklerin hâkimiyetini kabul etmediler. İlteriş Kağan, Oğuzlar üzerine birçok sefer düzenledi ve Baz Kağanı öldürdü. Oğuzların merkezi Ötüken ve çevresini ele geçirdi. Bu yenilgi karşısında İlteriş Kağan’ın hâkimiyetini kabul etmek zorunda kalan Oğuzlar, Göktürklerin Kırgız seferine katıldılar. Göktürk hakanlarından Bilge Kağan zamanında isyan ettiler. Bir sene içinde bir kaç defa harbe giren Oğuzlar; yenilerek, geri çekildiler. Daha sonra Dokuz-Tatarlar ile ittifak kurarak Göktürklerle mücadele ettilerse de yine bozguna uğrayarak, Çin taraflarına göç ettiler. Bir müddet sonra tekrar eski yurtlarına döndüler. Bu mücadelelerde zayıflayan Göktürkler, 745’te Uygurlar tarafından yıkıldı. Bu esnada Uygurlara yardım eden Oğuzlar, Uygur Devletinin dayandığı başlıca boylardan biri oldu. Uygurlarla birlikte Basmıl ve Karluklar'a karşı savaştılar. Fakat zaman zaman Uygurlara karşı da isyan etmekten geri durmadılar. Eski müttefikleri Dokuz-Tatarlar ile birleşerek Uygur Kağanı Moyunçur’a karşı cephe aldılar. Zaman zaman Çin’e gittiler. Daha sonra Çin’den çıkarak eski yurtlarına döndüler. Uygur Devletinin yıkılması üzerine batıya göçerek Sir Derya (Seyhun) kıyılarına ve onun kuzeyindeki bozkırlara yerleştiler. Onuncu yüzyılda, göçebe hayatı yanında, yerleşik bir hayat sürmeye de başladılar. Göçebe Oğuzlar, daha ziyade koyun, at, deve, sığır yetiştiriciliği ve ticaretle uğraşıyorlardı. Yerleşik Oğuzlar ise, Sabran (Karacuk), Suğnak, Karnak, Sütkent gibi şehirlerde oturuyorlardı. Onuncu asırda henüz Müslüman olmamış olan Oğuzlar, inanışları gereği bir takım ibadet ve âyinleri yerine getiriyorlardı. Ancak yaşayış bakımından İslâmiyet'e uygun tarafları vardı. Soy temizliğine ehemmiyet verirlerdi. Bilhassa zina gibi suçların cezası ölümdü.

Onuncu asrın başlarında Oğuzlar, Mâverâünnehir çevresinde yerleşip, Yabgu denilen hükümdarın idare ettiği bir devlet kurdular. Devlet ve millet işlerinin bir mecliste istişare edildiği ve subaşı denilen ordu kumandanı, Yabgu’nun vekili ve nâibi olan tegin, İnal ve Tarkan unvanlarını taşıyan memurlar vardı. Oğuzların bu sıradaki başşehirleri, Sir Derya kıyısındaki Yeni Kent idi. Yabgu Devleti zamanında Oğuzlar, Üçok ve Bozok diye iki kısma ayrılmışlardı.

Onuncu asrın sonlarında İslâm dînini kabul ederek iyice güçlenen Oğuzlar, komşuları Peçenekler ve Hazarlar ile savaşlar yaparak onları yendiler. Fakat 11. yüzyılın ortalarında, Oğuzların İslâm dînini kabul etmemiş olan bir kısmı, Kıpçaklar'ın baskısıyla yurtlarını terk ederek Karadeniz’in kuzeyinden Tuna boylarına, oradan da Balkanlara indiler. İslâm dînine girmedikleri için etraflarını saran Hıristiyan devletlerin baskısıyla kısa zamanda benliklerini kaybederek, örf, an’ane ve geleneklerini unuttular. Eriyip, yok oldular. Geri kalanları da Bizans hizmetine girdiler. 1071’de yapılan Malazgirt Meydan Muharebesi'ne Bizanslıların yanında katıldılar. Fakat çok geçmeden Selçuklular tarafına geçtiler.

İslâm dînini kabul eden Selçuk Bey’in idaresindeki Oğuz boyları ise, Oğuz Yabgu Devleti hükümdarının, kendilerine kötülük yapacağından çekinerek, yurtlarından ayrılıp İslâm diyarı olan Horasan taraflarına gittiler. Mâverâünnehir’de kalan diğer Oğuz boyları da, Kıpçakların hücum ve baskıları sonunda dağıldılar. Böylece Oğuzlar Devleti yıkıldı. Yerlerinde kalan Oğuzlar ise Karaçuk dağları bölgesinde, Mangışlak’da ve Seyhun Nehri kıyılarında yerleştiler. Daha sonra Karahıtayların ve Karlukların baskısı netîcesinde, Horasan’a gelip Selçuklulara tâbi oldular.

Selçuk’un büyük oğlu Arslan İsrâil, Horasan’da hâkimiyet kurup, diğer Oğuz boylarını idaresi altında topladı. Daha sonraları, Tuğrul ve Çağrı Beyler idaresindeki Selçuklular, Sâmânoğulları ile ittifak kurarak, Karahanlılar'a ve Gazneliler'e karşı mücadele ettiler. Selçukluların başarılı idareleri sebebiyle pekçok Oğuz boyu onların hâkimiyetinde toplandı. Birçokları yerleşik hayata geçti.

Selçuklu Devletinin kurulmasında esas rolü oynayan Oğuzlar ve diğer Oğuz boyları, 11. yüzyılın ikinci yarısından itibaren akın akın İran, Irak, Anadolu ve Suriye’ye doğru yayıldılar. Selçuklu Devletinin sınırlarını Ceyhun Nehrinden Akdeniz’e kadar genişlettiler. İslâmiyet'i kabul etmeden önce dünyevî maksatlar ve kuru cihangirlik için çalışan, harp eden ve soylarının temizliğiyle tanınan Oğuzlar, İslâm dînini kabul ettikten sonra, Allahü teâlânın yüce dîni olan İslâmiyet'i yaymaya gayret ettiler. Gittikleri yerlerde doğruluğun, adaletin, ilmin ve medeniyetin savunuculuğunu yaptılar. İnsanlara hizmet etmek, ilmin ve medeniyetin yayılmasını sağlamak için pekçok cami, medrese, kervansaray, hamam ve köprü yaptırdılar. Büyük Selçuklu, Türkiye Selçukluları, Akkoyunlular, Salgurlular, Artukoğulları, Karamanoğulları, Ramazanoğulları, Dulkadiroğulları ve Osmanlı devletlerini kurarak İslâm dîninin yayılmasına hizmet ettiler. İslâmiyet'in ve Müslümanların yok edilmesi için çalışan Haçlılara karşı parlak zaferler kazandılar. İslâmiyet'e, ilme ve adalete karşı olan ortaçağ Avrupa’sına pekçok yenilikleri götürdüler. Dokuz yüz sene boyunca, kurdukları devletlerin sınırları içinde yaşayan bütün unsurlara karşı İslâm dîninin emirleri doğrultusunda hareket ederek, hizmet ettiler. Bugün Türkiye, Âzerbaycan, İran, Türkmenistan, Afganistan, Irak ve Suriye’de yaşayan Türkler, Oğuzların neslindendir.

Oğuz teşkilâtı, yirmi dört boyun çıkardığı sülâleler ve meşhûr şahsiyetleri:

Boz-Oklar: Dış Oğuzlar da denip, Sağ kolu teşkil ederler. (Bkz. Oğuz Kağan Destanı)
1. Gün-Alp/Gün-Han: Sembolü şâhin. Oğulları:
a) Kayıg/Kayı-Han: “Sağlam, berk” mânâsındadır. Üç kıta ve yedi denize altı yüz yıldan fazla hâkim olan Osmanlı sülâlesi bu boydandır. Kayı Boyundan Ertuğrul Gâzi ve her biri birer müstesnâ şahsiyete sâhip, çoğu dâhî, cihangir, kumandan, şâir ve sanatkâr olan Osmanlı sultanları, Kayı Han neslinin kıymetini göstermeye kâfidir.

b) Bayat: “Devletli, nîmeti bol” mânâsındadır. Maraş ve çevresine hâkim olan Dulkadiroğulları, İran’da Kaçarlar, Horasan’da Kara Bayatlar, Maku ve Doğubeyazıt hanları, Kerkük Türkmenlerinin çoğu, bu boydandır. Dede Korkut kitabını 1480’de Hicaz’da yazan Tebrizli Hasan ve meşhûr şâir Fuzûlî bu boydandır.

c) Alka-Bölük/Alka-Evli: “Nereye varsa başarı gösterir” mânâsındadır. Türkiye ve Âzerbaycan’daki Alaca, Alacalılar adı taşıyan yerler bu boyun hatırasıdır.

d) Kara-Bölük/Kara-Evli: “Kara otağlı (çadırlı)” mânâsındadır. Karalar ve karalı gibi coğrafî yer adları bunlardan kalmadır.

2. Ay-Alp/Ay-Han: Sembolü kartal. Oğulları:
a) Yazgur/Yazır: “Çok ülkeye hâkim” mânâsındadır. Ab-Yabgu devrindeki Yenibent Yabguları, Batı Türkistan’daki Cend Emirleri, Kara-Daş denilen Horasan Yazırları, Ahıska’dan aşağı Kür boyundaki Azgur-Et (Azgur Yurdu) Kalesi, Kürmanç Kürtlerinin Azan Boyu, Toroslardaki Gündüzoğulları Hanedanı bu boydandır.

b) Tokar/Töker/Döğer: “Dürüp toplar” mânâsındadır. Yenikentli Vezir Ayıdur, Harput-Diyarbakır-Mardin hâkimleri, Artuklular, Sincar-Siverek, Suruç arasında hâkim eski Caber Beyleri, Memluklar devrinde Halep Döğeriyle Hama Döğerleri, bugünkü Mardin-Urfa arasında yirmi dört oymaklı Kürt Döğerleri, Hazar Denizi doğusundaki Saka Boyu Takharlar; Şavşat’taki Ören kale, To-Kharis ve Malatya’nın Tokharis bucağı, Dağıstan’daki Digor ve Kars ve Arpaçay sağındaki Digor kazası bu boydan hatıradır.

c) Totırka/Dodurga/Dödürge: “Ülke almak ve hanlık yapmak” mânâsındadır. Sivas doğusundaki Tödürgeler bu boydandır.

d) Yaparlı: “Misk kokulu” mânâsındadır. Zaza Çarekliler ve misk ticareti yapan Yaparı Oymağı bu boydandır. Yaparı Oymağının Akkoyunlu ve Giraylı camilerinin mihrap duvar harcına bu güzel ıtriyattan kattıklarından hâlâ hoş kokmaktadır. Diyarbakır ve Kırım’da hatıraları vardır.

3. Yıldız-Alp/Yıldız Han: Sembolü tavşancıl. Oğulları:
a) Avşar/Afşar: “Çevik ve vahşî hayvan avına hevesli” mânâsındadır. Hazistan Beyleri, Konya’daki Karamanoğulları, İran’daki Avşarlı Nâdir Şah ve hanedanı, Ürmiye ve Horasan Afşarları bu boydandır.

b) Kızık: “Yasakta pek ciddi ve kuvvetli” mânâsındadır. Gaziantep, Halep ve Ankara çevresindeki Kızıklar, Doğu Gürcistan’da ve Şirvan batısındaki ovaya Kızık adını verenler bu boydandır.

c) Beğdili: “Ulular gibi aziz” mânâsındadır. Harezmşahlar, Bozok/Yozgat-Raka/Halep çevresindeki Beğdililer, Kürmanç Badılları bu boydandır.

d) Karkın/Kargın, “Taşkın ve doyurucu” mânâsındadır. Akkoyunlu-Dulkadiroğlu ve Halep-Hatay bölgesindeki Kargunlar, Doğu Anadolu ve Âzerbaycan’daki ilkbaharda eriyen karların suları ile kopan sel ve su kabarmasına da Kargın/Korkhun denilmesi bu boyun adındandır.

Üç-Oklar: İç Oğuzlar da denilip, sol kolu teşkil ederler.
1. Gök-Alp/Gök Han: Sembolü sungur. Oğulları:  
a) Bayundur/Bayındır: “Her zaman nîmetle dolu yer” mânâsındadır. Akkoyunlular sülâlesi, İzmir’den Âzerbaycan’daki Gence’ye kadar Bayındır adlı yerler bu boydan gelir.

b) Beçene/Beçenek/Peçenek: “İyi çalışkan, gayretli” mânâsındadır. Karadeniz kuzeyi ile Balkan Yarımadasına göçen ve 1071 Malazgirt ile 1176 Miryokefalon Meydan Muhârebelerinde Bizanslılardan ayrılarak Selçuklular safına geçen Peçenekler, Dicle Kürmançlarının iki ana kolundan güneydeki Beçene Kolu, Ankara-Çukurova Halep bölgelerindeki Türkmen oymaklarından Peçenekler bu boydandır.

c) Çavuldur/Çavındır: “Ünlü, şerefli, cavlı” mânâsındadır. Türkmenistan’da Mangışlak Çavuldurları, Çorum çevresindeki Çavuldur ve Anadolu’daki Çavdar Türkmen oymakları, Erzurum ve çevresindeki Çoğundur adlı köyler bu boyun adından gelmektedir.

d) Çepni: “Düşmanı nerede görse savaşıp hemen çarpan, vuran ve hızlı savaşan” mânâsındadır. Rize-Sinop arasındaki çok usta demirci Çepniler ve Çebiler, Kırşehir, Manisa-Balıkesir çevresindeki ve Kars ile Van bölgelerinde Türkmen Oymağı Çepniler bulunmaktadır.

2. Dağ-Alp/Dağ Han: Sembolü uçkuş. Oğulları:
a) Salgur/Salur: “Vardığı yerde kılıç ve çomağı ile iş görür” mânâsındadır. Kars ve Erzurum hâkimi Salur Kazan Han Sülâlesi, Sivas-Kayseri hükümdarı âlim ve şair Kadı Burhâneddin Ahmed ve Devleti, Fars Atabegleri, Salgurlular, Horasan’daki Teke-Yomurt ve Sarık adlı Türkmenlerin çoğu bu boydandır.

b) Eymür/Imır/İmir: “Pek iyi ve zengin” mânâsındadır. Akkoyunlu, Dulkadirli ve Halep Türkmenleri içindeki Eymürlü/İmirlü oymakları, Çıldır ve Tiflis’teki iyi halıcı ve keçeci Terekeme Oymağı bu boydandır.

c) Ala-Yontlup/Ala-Yundlu: “Alaca atlı, hayvanları iyi” mânâsındadır. Yonca kelimesi bu boyun hatırasıdır.

d) Yüregir/Üregir: “Daima iyi iş ve düzen kurucu” mânâsındadır. Orta Toros ve Çukurova Üç-Oklu Türkmenlerinin çoğu, Adana’daki Ramazanoğulları bu boydandır.

3. Deniz Alp/Deniz Han: Sembolü çakır. Oğulları:

a) Iğdır/Yiğdir/İğdir: “Yiğitlik, büyüklük” mânâsındadır. İçel’in Bozdoğanlı Oymağı, Anadolu’da yüzlerce yer adı bırakan İğdirler, İran’da büyük Kaşkay-Eli içindeki İğdirler ve Iğdır adı, bu boyun hâtırasıdır.

b) Beğduz/Bügdüz/Böğdüz: “Herkese tevâzu gösterir ve hizmet eder mânâsındadır. Dicle Kürtleri ilbeği olup, Hazret-i Peygamber’e elçi giden (622-623 yılları arasında Medîne’ye varan), Bogduz-Aman Hanedanı temsilcisi ve Kürmanç’ın iki ana kolundan Bokhlular/Botanlar, Yenikent-Yabgularından onuncu yüzyıldaki Şahmelik’in Atabegi Kuzulu, Halep Türkmenlerinden Büğdüzler bu boydandır.

c) Yıva/Iva: “Derecesi hepsinden üstün” mânâsındadır. Büyük Selçuklu Sultanı Melikşâh (1072-1092) devrinde Suriye ve Filistin’i feth eden Atsız Beğ, 12. yüzyılda Hemedân batısında Cebel bölgesi hâkimleri Berçemeoğulları, Haçlıları Halep çevresinde yenen Yaruk Beg, Güney-Âzerbaycan’daki Kaçarlu-Yıva Oymağı bu boydandır. Ankara’da çok makbul yuva kavunu bu boyun yerleştiği ve adları ile anılan köylerde yetişir.

d) Kınık: “Her yerde aziz, muhterem” mânâsındadır. Büyük ve Anadolu Selçuklu devletleri, Orta Toroslardaki Üçoklu Türkmenler, Halep-Ankara ve Aydın’daki Kınık Oymakları bu boydandır

25 Nisan 2007 Çarşamba

Sararmış Fotoğraflarda Kalanlar



Alaçam İmam Hatip Lİsesi, 1976
(Okulun Şeref Tahtasında Yer Alanlar)

1976-1977 Yılında Eğitim Öğretime başlayan Alaçam İmam Hatip Lisesi öğrenci aramaktadır. Kendisi Alaçam Ortaokulu öğrencisi olan köyün genç ve atik delikanlısı Atıf KOŞAR  Ramazan ayında bir Teravih namazı öncesi köyün gençlerini toplamış başına onları okumaya teşvik ve davet ediyordu. O sırada guruba katılan biri bu şanşı yakalayıp okula başlayacak, Okulun ilk yılında Okul birincisi olarak şeref tahtasında yerini alacaktı. Daha sonra Devlet Parasız Yatılı sınavlarına girmek isteyince okul Müdürü Sayın Kenan TAŞKAN onu okulda tutmak, başka bir yere göndermek istemeyecektir ama kader onu gurbetin yollarına düşürecekti.

-----
Not: Öğrencimizin üzerindeki gömleği (arkasında fiyakası da vardır)  halası Ayşe ŞEN (USTAOĞLU ) tarafından (onca işin gücün arasında) özel olarak dikilmiştir. Pantolonu ise inşaat ustası abisi Metin KOŞAR tarafından alınmıştır.
[ Yapılan iyilikler unutulmaz. ]

Komşu Köyler / Gökçeboğaz



Gökçeboğaz Köyünün GECEKLİ Mahallesinden bir görünüm.


I- GENEL DURUM :

1- Konumu :  İlçemizin batısında ,  İlçe Merkezine 3 km uzaklıktadır. Yolun tümü   asfalttır.  
2-Hane ve  Nüfusu : Köyde  320  hane mevcuttur. Köyün Nüfusu 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımına göre 1477 olarak tespit edilmiştir.
3- Köy  7  mahalleden oluşmaktadır. Bunlar;

Kargalı Mahallesi
Kozoğlu Mahallesi
Kırıklı  Mahallesi
Gecekli  Mahallesi
Kasarlı Mahallesi
Yeni  Mahallesi

4- Sosyal Yapı: 
Köy halkının ekonomik İlçemizin diğer köylerine göre durumunun normal veya normalin üzerinde  olduğu,  halkın tarım ve  hayvancılıkla geçimini sağladığı,  tarım arazilerinin düz  ve diğer köylerimize göre verimli olduğu, köyde yoğun olarak çeltik ekimi yapıldığı, halkın Ekonomik durumunun diğer köylere göre iyi olmasına paralel  olarak  sosyal yaşantının da diğer köylere göre  iyi durumda olduğu izlenmiştir.

II-  EĞİTİM DURUMU
1- Okul Durumu : Köyde  2 ad  adet Birleştirilmiş Sınıflı İlköğretim Okulu, 1 adet 8 yıllık İlköğretim okulu ve bu okullarda 18 derslik, 20  öğretmen vardır. Okullarda 144  ü kız, 164 ü erkek olmak üzere toplam 308 öğrenci mevcuttur. Okulların temiz ve bakımlı olduğu dikkat çekmiştir. Gecekli mahallesindeki okulun kapısının değiştirilmesi. Kargalı Mahallesindeki okulun çevre düzenlemesi ve merkez okulun ise donatım malzemesi ihtiyacı olduğu görülmüştür.

2- Okulun İhtiyaçları: 
a- 8 yıllık İlköğretim okulda jeneratör ihtiyacı dile getirilmiştir. Köyde elektriklerin sık sık kesildiği,  kesinti olduğu saatlerde okul kaloriferlerinin ve bilgisayarlarının çalışmadığı bu nedenle öğrencinin sınıflarda üşüme ile karşı karşıya kaldığı ifade edilmiştir.

b- Okulda tabure ihtiyacı ifade edilmiştir.    

3- Halk Eğitimi:   Köy halkından bazı kişilerin her türlü tarımsal teknik bilgiye açık oldukları izlenmiş,  hatta tarım konusunda bilgilendirilmediklerini,  babadan atadan kalma usullerle tarım yapmaya çalıştıklarını dile getirmişlerdir.  Bu konuda yardım talebinde bulunmuşlardır.

Halk Eğitimi Müdürlüğünce köyde hayvancılık, meyvecilik,  makine nakışı, biçki dikiş gibi kurslar açabileceği değerlendirilmiştir.

III- ALTYAPI:
1-Köyün İçme Suyu Durumu: Köy İçme Suyunun  Tefekli ve Taşkelik  Köylerinden gelen kaynaktan sağlandığı,  su kaynağının olduğu yerde ve köye gelen su borularında  eskime olduğundan içme suyunun sürekli kesildiği ve köylü gücü ile tamir edildiği belirtilmiştir. İçme suyu borularının yenilenmesi ihtiyacı talep ve tespit edilmiştir.
  
2- Kanalizasyon Durumu:  Köyde Kanalizasyon Şebekesi yoktur. Fosseptik olan hane sayısı çok az  çoğunluğu, ahır kanalı ile birlikte  atıkları  alıcı ortama verdikleri tespit edilmiştir. Köyde kanalizasyon talebi olmuştur. Köyün büyük  ve toplu bir köy olduğu dikkate alınarak kanalizasyon yapımının uygun olacağı değerlendirilmiştir. Kanalizasyon projesi yaptırılarak KÖYDES projesi kapsamında değerlendirilmesi uygun olacağı tespit edilmiştir.

3- Yol Durumu : a-Köyde  mahalle içi yollarda  4 km  stabilize  ihtiyacı  talep ve tespit edilmiştir.
 b- 4 km  lik asfalt ihtiyacı  talep ve tespit edilmiştir.

4-      Elektrik  -  Telekomünikasyon:
a-  Köylerde her evde telefon bulunduğu, telefonların çalıştığı,  GSM cihazlarının da çalıştığı incelenmiştir.

b- Elektriklerin sık kesildiği dile getirilmiştir. Köye elektrik dağıtımı yapılan trafo ile dağıtım hatlarının değiştirilmesi  talep edilmiştir. Sık kesilen elektiriklerin trafo ve hatlardan kaynaklandığı ifade edilmiştir. 

c- Tarımsal Sulamada kullanılan özel trafoların TEDAŞ’ a devri talep edilmiştir.

5- ÇEVRE: Gökçeboğaz Köyü içerisinden  geçen çay (dere) yatağının yabancı ot ve atıklarla dolması sonucu  çevre arazilerde bulunan suları çekemez hale geldiği bunun sonucu olarak  arazilerde su toplanması meydana gelerek tarım arazilerine ve çevreye zarar verdiği ifade edilmiştir.  Dere yatağının ıslah edilmesi ile arazilerde biriken suların dere yatağına çekileceği bu suretle drenaj kanalı haline geleceği  ifade ve tespit edilmiştir.


IV- EKONOMİ 
1- Tarım : a-Köy arazilerinde genelde Çeltik,  Mısır, buğday ekildiği tespit edilmiş olup, köylünün ağırlıklı olarak çeltik ektiği dikkate alınarak Tarım İlçe Müdürlüğünce çeltik üzerine araştırmalar yaparak,  çeltiğin gübrelenmesi, yabancı ot mücadelesi ve yabancı ot mücadelesinde kullanılan ilaçlar üzerinde araştırmalar yapmasıbu konularda köylüye rehberlik hizmeti vermesi gerektiği değerlendirilmiştir. 

b-Tarım İlçe Müdürlüğü bünyesinde görevli ziraat mühendis veya teknisyenlerinden bir veya birkaç görevli çeltik tarımında rehberlik yapabilecek şekilde araştırma ve ihtisaslaşması sağlanarak çeltik ekilen köylerde rehber olarak görev almaları sağlanmalıdır.

c- Bafra Ovası Sulama Projesi kapsamında yapımı sürdürülen sulama kanalların  sulama kapsamının Gökçeboğaz Köyünü de içine alacak şekilde proje kapsamının genişletilmesi talebi dile getirilmiştir.

2- Orman: Köyün ormanı bulunmadığı ifade edilmiştir.

3- Hayvancılık:  Köyde her hanede genelde  2 veya  3  büyükbaş hayvan bulunduğu ifade edilmiştir.

Köyde suni tohumlama yöntemini bilindiği ve uygulandığı ifade. Suni tohumlama yönteminin uygulanmasına devam edilmelidir. Tarım İlçe Müdürlüğünce bu konudaki eğitim çalışmaları artırılarak sürdürülmelidir.

V- SAĞLIK
1- Köy  Koruyucu Sağlık Hizmetleri yönünden Merkez Sağlık Ocağına bağlıdır. Koruyucu Sağlık Hizmetlerinin  daha  çok Çocuk  Aşıları kapsamında   yürütüldüğü tespit edilmiştir.  Bunun dışında   Tedavi Hizmetleri kapsamında   Yeşilkartı olmayan   ve muhtaç durumda olan aileler  tespit edilmiş  ve kendilerine  yardımcı olunacağı ifade edilmiş, yol gösterici  tavsiyelerde bulunulmuştur.

Köyde müracaat edenlerin Sağlık Muayenesi  yapılmış,  bu  çerçevede  26 kişi muayene edilmiştir. İmkanlar dahilinde ilaç verilmiştir.

2- Köyde görülen genel hastalıklar: Köyde  guatr,  üst solunum enfeksiyonları, romatizmal şikayetler  ve mide hastalıkları yaygın olarak görülmektedir.


VI- DİN HİZMETLERİ :
a-Köyde 4 adet Cami ve bu camide görev yapan 4 adet İmam Hatip bulunduğu, caminin köy için yeterli olduğu izlenmiştir.


VII- KÖYDE TAKİBE ALINAN KONULAR:
A- EĞİTİM YÖNÜNDEN :
1-  8 yıllık İlköğretim Okulunda jeneratör ihtiyacı  dile getirilmiştir. Köyde elektriklerin sık kesildiği,  kesinti olduğu saatlerde okul kaloriferlerinin ve bilgisayarlarının çalışmadığı bu nedenle  öğrencinin  sınıflarda üşüme ile karşı karşıya kaldığı ifade edilmiştir.

2- Okulda tabure ihtiyacı  ifade edilmiştir.    

3-Köyde Halk Eğitimi  Müdürlüğü ve Tarım İlçe Müdürlüğü işbirliği ile   hayvancılık ve meyve yetiştiriciliği kursu açılabileceği değerlendirilmektedir.

B- ALTYAPI
İçme Suyu :Köy İçme Suyunun Tefekli ve Taşkelik  Köylerinden gelen kaynaktan sağlandığı,  su kaynağının olduğu yerde ve köye gelen su borularında  eskime olduğundan içme suyunun sürekli kesildiği ve köylü gücü ile tamir edildiği belirtilmiştir. İçme suyu borularının yenilenmesi talep ve tespit edilmiştir.

Yol:a-Köyde  mahalle içi yollarda  4 km  çakılama ihtiyacı  talep ve tespit edilmiştir.
b- 4 km  lik asfalt ihtiyacı  talep ve tespit edilmiştir.
c- 40  adet   60 lık büz  ihtiyacı talep edilmiştir.
d- 40  adet   40 lık büz  ihtiyacı talep edilmiştir.

Kanalizasyon: Köyde Kanalizasyon Şebekesi yoktur. Fosseptik olan hane sayısı çok azdır. Hanelerin   çoğunluğu, ahır kanalı ile birlikte  atıkları  alıcı ortama verdikleri tespit edilmiştir. Köyde kanalizasyon talebi olmuştur. Köyün büyük ve toplu bir köy olduğu dikkate alınarak kanalizasyon yapımının uygun olacağı değerlendirilmiştir. Kanalizasyon projesi yaptırılarak KÖYDES programı kapsamında değerlendirilmesinin uygun olacağı tespit edilmiştir.

Elektrik –Telekomünikasyon:  Elektriklerin sık kesildiği dile getirilmiştir. Köye elektrik dağıtımı yapılan trafo ile dağıtım hatlarının değiştirilmesi  talep edilmiştir. Sık kesilen elektriklerin trafo ve eskiyen  hatlardan kaynaklandığı ifade edilmiştir.

c- Tarımsal Sulamada kullanılan özel trafoların TEDAŞ’ a devri talep edilmiştir. Konu TEDAŞ  şefliğince araştırılarak  vatandaş lehine çözümlenmesi için gayret sarf edilmelidir.

C- EKONOMİ:
1- Tarım : Bafra Ovası Sulama Projesi kapsamında  yapımı sürdürülen sulama kanallarının  sulama kapsamının Gökçeboğaz Köyünü de içine alacak şekilde proje  kapsamının genişletilmesi talebi ifade edilmiştir.

D- ÇEVRE :
Gökçeboğaz Köyü içerisinden  geçen çay (dere) yatağının yabancı ot ve atıklarla dolması sonucu  çevre arazilerde bulunan suları çekemez hale geldiği bunun sonucu olarak  arazilerde su toplanması meydana gelerek tarım arazilerine ve çevreye zarar verdiği ifade edilmiştir.  Dere yatağının ıslah edilmesi ile arazilerde biriken suların dere yatağına çekileceği bu suretle drenaj kanalı haline geleceği  ifade ve tespit edilmiştir.

Komşu Köyler / Kapaklı



Kapaklı Köyü
  
I- GENEL DURUM:
1- Konumu: İlçemizin güneyinde, İlçe Merkezine 6 km uzaklıktadır. Bu yolun tamamı asfalttır. Köyün yol sorunu bulunmamaktadır. 

2-Hane ve Nüfusu: Köy 2000 yılı Genel Nüfus Sayımına göre 270 nüfusa sahiptir. Köyde 45 hane mevcuttur.

3- Mahalle Sayısı: Köy 3 Mahalleden oluşmaktadır. Bunlar;

Merkez Mahallesi
Aşağı kapaklı Mahallesi
Düzleri Mahallesi

4- Sosyal Yapı:  Köy halkının fakir olduğu,  halkın hayvancılık ve tarımla geçimini sağladığı,  bu nedenle Sosyal Yapı ile ilgili pek çok olumsuzluğun hüküm sürdüğü söylenebilir. 

II-  EĞİTİM DURUMU
1- Okul Durumu: Köyde Birleştirilmiş Sınıflı İlköğretim Okulu 1 adet okul ile 2 adet öğretmen bulunduğu, 31 öğrenci olduğu, bunların 15 i kız, 17 sinin erkek öğrenci olduğu izlenmiştir, kız öğrencilerin okula gönderilmemesi gibi bir sorun bulunmamaktadır.

2- Okulun İhtiyaçları:  Okula 1 adet Türk Bayrağı hediye edilmiş olup, okul tuvalet ve şadırvanının bakıma ihtiyacı olduğu izlenmiştir.

3- Halk Eğitimi:  Köyde Makine nakışı, biçki dikiş gibi kursların açılabileceği değerlendirilmektedir.

III- ALTYAPI:
1-Köyün İçme Suyu Durumu: Köyde yeterli su bulunmakla beraber suyun dağılımında problemler olduğu izlenmiştir.  Köyde bazı şahıslar yeterli içme suyu alamadıklarını buna karşın bazı hanelerin içme suyu ile bahçe suladıklarını, Köy Muhtarının bu duruma seyirci kaldığını dile getirmişlerdir.

Köyde içme suyunun çeşmeler vasıtasıyla kullanıldığı izlenmiştir. İçme suyu için depo yapılması ve depodan meskenlere şebeke halinde su verilmesi su dağıtımındaki adaletsizliğin giderilmesi içinde meskenlere su sayacı takılması önerilmiştir. Köy Muhtarı tarafından bu konu takip edilmelidir.

2- Kanalizasyon Durumu:  Köyde Kanalizasyon Şebekesi yoktur. Fosseptik olan hane sayısı çok az çoğunluğu, ahır kanalı ile birlikte atıkları alıcı ortama verdikleri tespit edilmiştir. Kanalizasyon yapılma imkânı yakın zamanda imkânsız olarak değerlendirildiğinden,   usulüne uygun fosseptik çukur yaptırılması uygun olacağı değerlendirilmektedir.

3- Yol Durumu:A- Köy yolunun ilçe merkezine 6 km olduğu ve bunun tamamının asfalt olduğu,
B- Mahalle arası yollar için 30 adet 40 lığ büz talebi dile getirilmiştir.

4-  Elektrik  -  Telekomünikasyon: Köylerde her evde telefon bulunduğu, telefonların çalıştığı,  ayrıca GSM cihazlarının da çalıştığı incelenmiştir.

IV- EKONOMİ
1- Tarım:
Köy arazisi: Makineli tarıma kısmen uygun olmakla birlikte,  kısmen uygun olmadığı,   Sulama imkânının olmadığı,    Bu arazide kadastro işlemlerinin yapılmamış olduğu, bu nedenle vatandaşın kullandığı araziler dağınık ve küçük ölçekli araziler olduğu gözlenmiştir.  Bu arazilerde buğday, arpa yulaf, yem bitkileri, verimsiz bir şekilde yetiştirilmektedir.   Gübre ve benzeri girdileri kullanılamadığı için verim alınamamakta,  toprak analizi yapılarak ve bu doğrultuda toprağa uygun yeni ürünler alternatif olarak sunulabilir.

Köyde tırtıkale isimli yem bitkisinin geliştirilmesi tavsiye edilmiştir.

2- Orman: Köy arazisinde yeterli orman bulunmadığı, mevcut orman alanlarının baltalık ormanlarla kaplı olduğu izlenmiştir.

3- Hayvancılık:  Köyde her hanede 1 veya 2 büyükbaş hayvan beslendiği, Hayvancılığa uygun bir arazi yapısı olması nedeni ile büyük baş hayvan ıslahı ile koyunculuk teşvik edilerek köylünün geliri bu yönlerden yükseltilebilir.

V- SAĞLIK
1- Kapaklı Köyü Koruyucu Sağlık Hizmetleri yönünden Merkez Sağlık Ocağına bağlıdır.

Koruyucu Sağlık Hizmetlerinin daha çok Çocuk Aşıları kapsamında yürütüldüğü tespit edilmiştir.  Bunun dışında Tedavi Hizmetleri kapsamında Yeşil kartı olmayan ve muhtaç durumda olan aileler tespit edilmiş ve kendilerine yardımcı olunacağı ifade edilmiş, yol gösterici tavsiyelerde bulunulmuştur.

Köyde müracaat edenlerin Sağlık Muayenesi yapılmış,  bu çerçevede 32 kişi muayene edilmiştir. İmkânlar dâhilinde ilaç verilmiştir.

2- Köyde görülen genel hastalıklar soğuk algınlıkları ve Guatr hastalığının yaygın olduğu izlenmiştir.

3- Çevre Sağlığı: Alaçam Belediyesince Belediye çöplüğünün Kapaklı köyü yakınlarında kurulduğu,  bunun ise çevrede kötü koku ve çeşitli salgın hastalıklara yol açtığı, ayrıca çöplüğe başıboş köpekler ile kurt gibi yaban hayvanlarının gelerek halkın canını ve malını tehdit ettikleri dile getirilmiştir.

VI- DİN HİZMETLERİ:
Köyde Cami ve bu camide görev yapan İmam Hatip bulunduğu, köy camisinin köye göre yeterli olduğu tespit edilmiştir.

Cami Tuvaletinin ve Şadırvanının bakım onarıma ihtiyacı olduğu görülmüştür.

VIII- KÖYDE TAKİBE ALINAN KONULAR:
A- EĞİTİM YÖNÜNDEN:
1- Okul Tuvaletinin Kapı, fayans, musluk, boya- badana ihtiyacı içerisinde bakımsız olduğu izlenmiştir.  Tuvaletin genel bir bakımdan geçirilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

B- ALTYAPI
Yol: 1- Mahalle arası yollar için 30 adet 40 lığ büz talep edilmiştir.
İçme Suyu: Köyde yeterli su bulunmakla beraber suyun dağılımında problemler olduğu izlenmiştir.  Köyde bazı şahıslar yeterli içme suyu alamadıklarını buna karşın bazı hanelerin içme suyu ile bahçe suladıklarını, Köy Muhtarının bu duruma seyirci kaldığını dile getirmişlerdir.

Köyde içme suyunun çeşmeler vasıtasıyla kullanıldığı izlenmiştir. İçme suyu için depo yapılması ve depodan meskenlere şebeke halinde su verilmesi su dağıtımındaki adaletsizliğin giderilmesi içinde meskenlere su sayacı takılması önerilmiştir. Köy Muhtarı tarafından bu konu takip edilmelidir.

C- ÇEVRE:
Alaçam Belediyesince Kapaklı Köyü kırsalına çöp dökülmesi uygulamasından bir an önce vazgeçilmelidir.