16 Şubat 2017 Perşembe

Akbulut Köyü’nde Akrabalık İsimleri -1



GİRİŞ

Köy yerinde herkes bir birinin akrabasıdır. Hatta bu akrabalık ilişkileri o kadar ileri gider ki akrabalar arasında evlilik yoluyla akrabalık üstüne akrabalık bağı kurulur; akrabalar arası evlilik yoluyla kardeşler dünür olunca, “amca ya da dayı- kayınbaba,” “hala ya da yenge - kaynana”, “kuzen- eş” oluverir. Böylesi durumlarda bir çocuğun teyzesi hem yengesi hem de kaynanası gibi üç akrabalık unvanı taşıyabilmektedir. Bundan başka, aile öyle bir büyür gelişir ki yeni nesil soyunu sopunu tanımaz, bir birlerine yabancı gözüyle bakarlar. Bunun için yapılacak tek şey kişinin kendi soyunu öğrenip bilmesidir. Bu bir övünme meselesi değil, Rabbimizin buyurduğu gibi “tanışmak” içindir.

Akrabalık sistemi, kan bağı ve evlilik dediğimiz toplumsal anlaşma yoluyla gerçekleşir. Biri dikey(kan), diğeri yatay(evlilik) oluşur. Yaşayan diller içinde özellikle Türkçemizde akrabalık adları önemli bir yer tutar. Bu da gösteriyor ki, sosyal hayatımızın gelişmesinde akrabalığın büyük önemi vardır. Bu konuda ilk aklımıza gelen akrabalar arasındaki maddi ve manevi “yardımlaşma ve dayanışma” dır. Ancak ne yazık ki kentleşme ile birlikte akrabalık ilişkileri de zayıflamaya başlamıştır.

Hayatımızda canlı cansız bütün varlıkları tanımlayabilmek için her birine ayrı bir isim veririz. Kavramları, varlıkları tanıyabilmemiz, tanıtabilmemiz ve onları birbirlerinden ayırabilmemiz için verdiğimiz her bir kelimeye “isim/ad” diyoruz.

Türkçe gramer kitaplarımızda, Ad/İsim konusunda detaylı bilgiler bulabiliriz. Bu yazıdaki maksadımız, kitabi bilgiler yerine, Akbulut Köyünde geleneksel olarak kullanılagelen “Akrabalık Adları” ve kullanış şekilleriyle ilgili bilgileri paylaşmaktır.

TDK sözlüğünde Akraba, bir isim ve hukuk terimi olarak; “Kan bağıyla birbirine bağlı olan kimseler.” olarak tanımlanmaktadır. Akraba kelimesi Arapça olup karip (yakın) kelimesiyle aynı kökten türemiştir. 'Yakınlar' demektir.  “Akraba olma durumu temelde biyolojik ve evrensel bir olgu olmasına rağmen akrabalık ve akrabalık ilişkileri toplum tarafından bazı görevler atfedilen statü bildiren bir oluşum, sınırları çizilmiş bir ilişki ağı ve toplumdan topluma önemi ve işlevi değişen bir kültür öğesidir.” (Bade TABAR)

Aile, toplumun en küçük birimi olarak kabul edilir. Aile denince genellikle bir evde oturan anne ve baba ile varsa onların evlenmemiş çocukları anlaşılır. Bu tip aileye "çekirdek aile" denir. Çekirdek ailedeki çocukların evlenmesiyle de yeni bir çekirdek aile ortaya çıkar. Bunlar bir hanede oturuyorsa “Geniş Aile” denir. Ama aile sözcüğünün bundan daha geniş anlamı da vardır. Daha çok sayıda akrabadan oluşan birimi, hatta bir soyu ya da sülaleyi tanımlamak için de aile sözcüğü kullanılır.

Bunlar amcalar, halalar, yeğenler ve evlilik bağıyla aileye katılmış dayı, teyze, yenge ve enişte gibi kişilerdir. Bütün bunlar bize, "aile" kavramının her zaman evliliğe ya da ortak atalara dayalı ilişkileri kapsadığını göstermektedir. Bu noktadan bakıldığında, akrabalık isimlerini Soy hısımlığı (akrabalık), kayın hısımlığı (bir evlilik bağından doğan hısımlık) ve evlat edinmeden doğan hısımlık olmak üzere üç türe; “Kan”, “Evlilik” ve “Diğer” yollarla olmak üzere üç temel gruba ayırabiliriz.

KAN YOLUYLA AKRABALIK İSİMLERİ: Dede, Nine, Baba, Anne, Çocuk, Amca, Hala, Abi, Abla, Oğul, Kız, Kuzen, Torun, Evlat (döl, döş, tohum), Nesil, Ecdat, Ata, Kavim, Kabile…

EVLİLİK YOLUYLA AKRABALIK İSİMLERİ: Dede, Nine, Koca, Karı, Kaynata, Kaynana, Dayı, Teyze, Enişte, Yenge, Kayın birader, Baldız, Görümce, Bacanak, Elti, Damat, Gelin, Dünür, Kayınço…

DİĞER YOLLA AKRABALIK İSİMLERİ: Evlatlık, Üvey (ana, baba, evlat), Analık, Babalık, Atalık, Kardaşlık…

KAN BAĞI TERİMLERİ: Kardeş (kibar), Soydaş, Soy-sop, Aşiret, Sülale, Zürriyet, Kuşak, Cins, Köken, Sabi, Veled, Yakın, Halk, Millet, Yabancı, Yakın akraba, Uzak akraba-dededaş, Hemşeri…

EVLİLİK BAĞI TERİMLERİ: Kayın-kadın, Kaynana, Kaynata, Dünür, Dürşü, Görücü, Güvey, Baba evi, Ana evi, Ana kucağı, Baba ocağı, Sıhriyyet, Düğürşü, Düğürcü…

Akrabalık adlarının tasnifi ile ilgili çalışmaların sayısı oldukça fazladır. “Türkçe, akrabalık bildiren sözcükler bakımından dünyanın en zengin dillerinden biridir.” diyen Selim Emiroğlu bir çalışmasında Türkçe Sözlükteki akrabalık adlarıyla ilgili 150 kadar sözcüğü 13 farklı başlık altında değerlendirmiştir.

1. Eş Anlamlılık Bakımından Akrabalık Adları
2. Yaşa Bağlı Büyüklük Küçüklük Bakımından Akrabalık Adları
3. Cinsiyet Bakımından Akrabalık Adları
4. Akrabaların Birbirine Yakınlık Dereceleri Bakımından Akrabalık Adları
5. Öz Üvey Olma Durumuna Göre Akrabalık Adları
6. Kültürel Yakınlaşma ve Geleneklere Göre Akrabalık Adları
7. Kadına ve Erkeğe Göre Akrabalık Adları
8. Baba, Anne ve Kardeşler Tarafından Oluşmasına Göre Akrabalık Adları
9. Medeni Duruma Göre Akrabalık Adları
10. Birden Fazla Akrabalık Durumunu Karşılamasına Göre Akrabalık Adları
11. Çokluk ve Teklik Anlamıyla Kullanımına Göre Akrabalık Adları
12. Yapı Bakımından Akrabalık Adları
13. Türkçe, Yabancı ve Karışık Olma Durumuna Göre Akrabalık Adları




ALFABETİK SIRAYA GÖRE AKRABALIK İSİMLERİ


Aba: Abla, Abula, Cice.
Abi: Büyük Erkek Kardeş, Ağabey.
Abla: Büyük Kız Kardeş, Abula, Cice.
Abula: Abla, Cice.
Adam: Herif, Eş, Koca.
Abey: Abi, Ağabey.
Aga: Abi, Ağabey.
Ağa: Bey, Ağabey, Koca.
Ağabey: Büyük Erkek Kardeş, Abi.
Ahretlik: Birbirleriyle İyi Anlaşan, (kafa dengi) Kadınların Birbirlerine Hitabı.
Amca: Babanın Erkek Kardeşi, Emmi, Emice.
Amca (-kızı –oğlu): Amcanın çocukları.
Ana: Anne.
Analık: Eşin Annesi, Kayın Valide, Üvey Ana.
Anne: Çocuğu Olan Kadın, Ana.
Anneanne: Annenin Annesi.
Ata: Baba Ve Dede Gibi, Kişinin Geçmişte Yaşamış Olan Büyükleri, Ced.
Avrat: Kadın, Karı, Eş.
Baba: Çocuğu Olan Erkek.
Babaanne: Babanın Annesi.
Babalık: Üvey Baba, Eşin Babası, Kaynata.
Bacanak: Kız Kardeşlerin Her Bir Kocası.
Bacı: Kız Kardeş.
Baldız: Erkeğe Göre Eşinin Kız Kardeşi.
Balduz: Baldız
Besleme: Evlatlık Olarak Alınarak Ev İşlerinde Çalıştırılan Kız.
Bey: Eş, Koca.
Bilader: Erkek Kardeş.
Buba: Baba
Buva: Baba
Büyükana: Büyükanne.
Büyükanne: Nine.
Büyükbaba: Dede.
Ced: Dede, Ata.
Cice: Abla
Cicianne: Üvey Anne.
Çocuk: Küçük Yaştaki Erkek Veya Kız.
Çoluk Çocuk: Hane Halkı.
Damat: Büyüklere Göre Kızın Kocası, Güveyi.
Dayı Oğlu: Dayının Oğlu.
Dayı: Annenin Erkek Kardeşi.
Dayı (-kızı –oğlu) : Dayının çocukları.
Dede: Torunu Olan Erkek, Büyükbaba.
Deze: Teyze
Döl Döş: Çocuklar Ve Torunlar, Soy Sop.
Dünür: Eşlerin Baba Ve Analarının Birbirlerine Göre Durumu.
Düğür: Eşlerin babalarının Birbirlerine Göre Durumu.
Dürşü: Eşlerin Annelerinin Birbirlerine Göre Durumu.
Ebe: Doğum Yaptıran Kadın.
Ecdat: Geçmişteki Büyükler, Atalar.
Efendi: Koca.
Elkızı: Gelin, Kadın, Eş.
Elti: Kadına Göre Kocasının Erkek Kardeşlerinin Eşlerinden Her Biri.
Emice: amca
Emmi: Amca.
Emmi (-kızı, -oğlu): Emmi çocukları
Enişte: Bir Kimsenin Kız Kardeşinin Veya Kadın Hısımlarından Birinin Kocası.
Enişde: Enişte
Er: Koca.
Erkek: Koca.
Eş: Karı Kocadan Her Biri, Hayat Arkadaşı.
Evlat: Bir Kimsenin Oğlu Veya Kızı, Çocuk.
Evlatlık: Küçük Yaşta Eve Alınıp Yetiştirilen Kimse.
Gayınna: Kaynana.
Gelin: Aileye Evlenme Yoluyla Girmiş Olan Kadın.
Gız: Kız
Görümce: Kadına Göre Kocasının Kız Kardeşi.
Güveyi: Damat.
Hala: Babanın Kız Kardeşi.
Hala (-kızı, -oğlu) : Halanın çocukları
Hanım: Kadın, Eş.
Hatun: Eş, Zevce.
Hemşire: Kız Kardeş, Bacı.
Herif: Evin Erkeği.
İçguyo: Eşinin Ailesinin Evinde Oturan Damat, İç Güveyi.
İhtiyar: Baba Veya Anne.
İkiz : Aynı anda doğan kardeş çocuklar.
İnge: Abi, Amca ya da Dayının Karısı.
Kadın: Eş
Kardeş: Aynı Anne Babadan Doğmuş Olan Çocuklar, gardaş.
Karı: Bir Erkeğin Evlenmiş Olduğu Kadın, Eş, Zevce.
Karındaş: Kardeş.
Kaşık Düşmanı: Eş, Karı.
Kayın: Kadın veya Koca tarafından akraba.
Kayınbaba: Kaynata.
Kayınbirader: Kayın.
Kayınço: Kayınbirader.
Kayınpeder: Kaynata.
Kayınvalide: Kaynana.
Kaynana: Kocaya Veya Kadına Göre Birbirlerinin Annesi, Kayınvalide, Cicianne.
Kaynata: Kocaya Veya Kadına Göre Birbirlerinin Babası, Kayınbaba, Kayınpeder, Babalık.
Kız Kardeş: Bir Kimsenin Bayan Kardeşi.
Kız: Dişi Çocuk.
Koca: Bir Kadının Evlenmiş Olduğu Erkek, Eş.
Kocakarı: Yaşlı Kadın.
Köroğlu-Ayvaz : Yaşlı, Yalnız Karı-Koca.
Kuma: Aynı Erkekle Evli Olan Kadınların Birbirine Göre Adı, Ortak.
Moruk: Gençlere Göre Yaşlı Anne, Baba.
Nine: Torunu Olan Kadın, Büyükanne, Nene.
Oğlan: Erkek Çocuk.
Oğul Uşak: Çocuklar Ve Torunlar.
Oğul: Erkek Evlat.
Ortak: Kuma.
Öz Kardeş: Ana Babaları Bir Olan Kardeşlerden Her Biri.
Sabi: Küçük Çocuk.
Sağdıç: Düğünde Gelin veya Damada Kılavuzluk Eden Kimse.
Sağduç: Sağdıç.
Sübyan: Çocuklar.
Süt Kardeşi: Aynı Kadından Süt Emmiş, Kardeş Olmayan Çocukların Her Biri.
Sütanne: Bir Çocuğun, Annesi Dışında Sütünü Emmiş Olduğu Kadın, Sütana, Sütnine.
Tekne Kazıntısı: Ailenin Son çocuğu.
Teyze: Annenin Kız Kardeşi, Ana Yarısı.
Teyze (-kızı, -oğlu): Teyzenin çocukları.
Tıfıl: Küçük Çocuk.
Torun: Bir Kimseye Göre Çocuğunun Çocuğu.
Uşak: Çocuk, Evlat.
Üvey Anne: Öz Olmayan Anne, Analık, Üvey Ana, Cicianne.
Üvey Baba: Öz Olmayan Baba, Babalık.
Üvey Kardeş: Anaları Veya Babaları Ayrı Olan Kardeşlerden Her Biri.
Valide: Anne.
Velet: Oğul, Çocuk.
Yavru: Çocuk, Evlat.
Yeğen: Birine Göre, Kardeş, Amca, Hala, Dayı veya Teyzenin Çocuğu.
Yenge: Bir Kimsenin Kardeşinin, Dayısının veya Amcasının Karısı.
Zevce: Karı.






ATASÖZÜ VE DEYİMLERİMİZDE AKRABALIK İSİMLERİ

Atasözlerini, eski kuşakların denemelerinden kalma, yol gösterici, akıl verici yargı ve öğüt yüklü, özlü, kısa, uyaklı, benzer, karşıt anlamlı, eş sesli sözcüklerle sözcük oyunlarından oluşabilen halk anlatımı olarak tanımlayabiliriz. Atasözleri başta bir kişi tarafından söylenmiş olsa da zaman içerisinde değişerek yaygınlaşmış ve son haliyle anonimleşmiştir. Bu süreçte günümüze kadar ulaşabilmesi de ancak çoğunluğu yansıtması ve genelin kabulüyle mümkündür ki bir milletin dünya görüşünü, toplumsal kurallarını; kısacası yaşam biçimine dair her türlü özelliği atasözlerinde bulmak mümkündür.


Adam ol adam baban gibi, eşşek olma.
Ağlamayan çocuğa meme verilmez.
Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar.
Akıllı düşününceye kadar; deli, oğlunu everir.
Akraba çıkmak.
Akraba değil akbaba.
Akraba ile ye iç, alışveriş etme.
Akrabanın akrabaya akrep etmez ettiğini.
Allah analı babalı büyütsün.
Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış.
Amca baba yarısı.
Ana kucağı.
Ana baba duasını almış.
Ana besler hurmayla, eloğlu karşılar yarmayla.
Ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz.
Ananın bahtı kızına.
Anası ne ise danası da odur.
Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al.
Atasını tanımayan Allah’ını tanımaz.
Atasız uşak, yularsız eşek (gibidir).
Avrat var yuva yapar, avrat var yuva yıkar.
Avradı kötü olanın sakalı tez ağarır.
Ayı yavrusunu severken öldürmüş.
Azrail gelince oğul, uşak sormaz.
Baba ocağı.
Bir baba dokuz oğula bakar, dokuz oğul bir babaya bakamaz.
Bizim oğlan bina okur, döner döner bir daha okur.
Çocuk gibi.
Çocuk çocukluğunu, büyük büyüklüğünü bilmeli.
Çocuğa iş buyur, peşinden kendin git.
Çocuk düşe kalka büyür.
Çocuk dokuzunda ne ise doksanında da odur.
Çocuklu ev pazar, çocuksuz ev mezar.
Çocuksuz kadın meyvesiz ağaç gibidir.
Çocukla çocuk, büyükle büyük ol.
Çocuktan al haberi.
Doğmadık çocuğa don biçilmez.
Ekmek mayadan, kız anadan.
El ağzına bakan, karısını tez boşar.
Erkeksiz ev, yelkensiz gemiye benzer.
Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer.
Erkekliğe sığmamak.
Evi ev eden avrat (kadın), yurdu şen eden devlet(ata).
Evlat acısı içler acısı.
Evladın mı var, derdin var.
Evli evine köylü köyüne.
Geline “oyna” demişler, “yerim dar” demiş.
Gelini ata bindirmişler, “ya nasip” demiş.
Giden gelse dedem gelirdi.
Görmemişin oğlu olmuş, çekmiş çükünü koparmış.
Gökyüzünde düğün var deseler kadınlar merdiven kurmaya kalkar.
Her sakallıyı baban mı sanırsın?
İç güveysinden hallice.
İki karılı bitten; iki analı sütten ölür.
İyi evlat babayı vezir, kötü evlat rezil eder.
Kaçanın anası ağlamamış.
Kadın var ev yapar, kadın var ev yıkar.
Kadının saçı uzun olur, aklı kısa.
Kâr, zararın kardeşidir.
Kardeş kardeşi bıçaklamış, dönmüş yine kucaklamış.
Kaynanan seni seviyor.
Kaynana kaynar kazana.
Kaynana öcü, oğlu cici.
Kendi kendine gelin güveyi olmak.
Kız beşikte, çeyiz sandıkta.
Kız evi naz evi.
Kızı bin kişi ister, bir kişi alır.
Kızı kendi gönlüne bırakırsan ya davulcuya varır ya zurnacıya.
Kızını dövmeyen dizini döver.
Kocayı vezir eden de, rezil eden de karısıdır.
Köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı derler.
Kuzguna yavrusu şahin görünür.
Muhallebi çocuğu.
Oğlan dayıya, kız halaya çeker.
Önce can sonra canan(aile).
Soya çekmek.
Sel gider kum kalır, el gider kardeş kalır.
Suçu gelin etmişler, kimse güvey olmamış.
Tarlanın taşlısı, kızın saçlısı.
Tarlayı taşlı yerden, kızı kardaşlı yerden.
Uyku ölümün (küçük) kardeşidir.
Üşenenin çocuğu olmaz.
Yılan yavrusu yılan olur.
Yuvayı dişi kuş(kadın) yapar.




BİLMECELERİMİZDE  AKRABALIK ADLARI

Takır takır takraba, İçinde var akraba. (Beşik)
Kapı arkasında püsküllü gelin. (Süpürge)
Toprak altında sakallı dede.(Pırasa)
Tekne kazıntısı.(Son çocuk)
Ninemin etekleri süpürür sokakları.(Rüzgar)
En yumuşak kız kimdir. (Sakız)
Annen çok kullanamaz, baban hiç kullanmaz, dayın hep kullanır. (Anne kızlık soyadı.)
Dayının kız kardeşi teyzen değil ise neyin olur? (Annen olur.)



Bu genel giriş ve açıklamalardan sonra köyümüzde yaşanan akrabalık ilişkileriyle ilgili köy kültürümüzde yer alan bilgileri paylaşabiliriz.

(Devam Ediyor)

/Çetin KOŞAR
16 Şubat 2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder