Akbulut İlkokulu -1974
1973-74 Eğitim öğretim yılı. Akbulut İlkokulu öğrencileri sahneye çıkmışlar. Yıl sonu kapanış etkinlikleri çerçevesinde köyde akşamüstü bir piyes sahneleniyor.
Sahnedekiler; Nusret Koşar, Şahin Yılmaz, Sebahattin Yılmaz, Metin Şen ve Mustafa. FOTO: Kibar YEŞİL'in arşivinden.
Gündüz etkinliklerinde öğrenciler tarafından folklor/halk oyunları gösterileri yapılmış. Şiir, şarkı ve çeşitli kısa oyunların ( Dilsiz berberin toplu traş gösterisini hiç unutamıyorum) ardından okul paydos edilmiş ama akşama bırakılan bu piyes için tüm köy halkına katılmaları için çağrı yapılmıştı.
Konusu, Türk köyüne saldıran ve bir vatandaşımızı (Zeki ŞEN) şehit eden Gâvurlar Türk Askerleri tarafından kovalanmaktadır. Bu sahnede Rum Milis güçleri kaçmaktan yorulup bitap düşmüşler ve çaresiz dinlenmeye karar vermişlerdir. Türklerden çok korkmaktadırlar ve aynı zamanda bu kovalamaca yüzünden hayatlarından bezmişlerdir.
Sahnenin dillerde en çok dolanan sözü ise Metin ŞEN'e aittir. “Oofff of. Tabanlarım sismistir bre. Hele şurada azıcık oturup dinlenelim yavu.”
Ateş yakıp ısınmaya çalışırlarken Türk Askerleri ani baskınla kısa bir çatışma sonunda onları kıskıvrak yakalayarak teslim alır.
Aklımda kalan bir başka sahne ise Zeki ŞEN ’in vurulma esnasında kurşun yediği bağrından beyaz elbisesine kanların akması gerekiyordu. Kan rengi elde etmek için domates salçasından hazırlanan düzeneği bir iğne ile patlatması gerekiyordu. Zeki, tüm aramalara rağmen yakasındaki iğneyi bulamamış ve bu düzeneği (kan(!) torbasını) bir türlü patlatamamıştı. Çünkü, yakasına takılı olan bu iğne çatışma ve kargaşa esnasında yakasından düşmüştü.
İlginçtir. Bu piyeste gerçek silah (tüfek) ve mermiler (fişek) kullanılmıştır. Tabi sahnede öğrenciler tarafından değil… Okulun bahçesine kurulan seyyar sahne arkasında ve seyircilerin bulunduğu bölümün arka taraflarında köylüye ait av tüfekleri sahipleri tarafından karşılıklı olarak havaya ateşlenerek seyirci iki ateş arasında bırakılmış oldukça gerçekçi bir savaş sahnesi ortaya konulmuştu.
Sinema ve televizyon nedir bilmeyen köylü için bu piyes bittikten sonra köy halkı büyük bir heyecan ve coşku yaşamış. Piyes sonrası bu sevinç beldeki tabancaların da ateşlenmesiyle doruğa ulaşmıştı.
Tüm bu güzelliklerin arkasında kim vardı dersiniz? Elbette okul müdürümüz Sayın Mustafa AÇIKGÖZ ve köyümüzün yetiştirdiği ender değerlerden Sayın Fevzi ŞEN öğretmenimizdi. Emeği geçen diğer öğretmenlerimizle birlikte hepsini saygı ve hürmetle selamlar ellerinden öperim.
/Çetin KOŞAR
Köy Günlüğü’nden…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder