25 Aralık 2019 Çarşamba

Akbulut Köyü’nde Mutfak Kültürü: KAB KACAK -1


Çakmak Dayı'nın Puvarı 

GİRİŞ 

Mutfak ve mutfakta kullanılan araç gereçler bir milletin medeniyet seviyesi ölçülerindendir. “Kab-Kacak” terimi Orta Asya Türkleri tarafından mutfakta kullanılan araç gereçlerin genel adıdır. İlk kullanış şekli “KA KAKACA” şeklinde olup buradaki “KA”, zarf ve kab anlamına gelmektedir. “KAKACA,” ise içine sulu şeyler konan kap anlamında kullanılır. Ka Kakaca zamanla birleştirilerek KAB KACAK şeklini almıştır. Bu çalışmamızda mutfakta kullandığımız, içine yiyecek ve içeceklerimizi koyduğumuz, içinde bunları hazırladığımız, pişirdiğimiz, beklettiğimiz kabları konu almış olsak da mutfağın çevresinde bulunan ve mutfakla ilgili olan diğer kab, alet ve edevatlarımızı da bir bütünlük içinde sunmaya çalışacağız.


Kap kacak deyip geçmeyin. Koskoca Marmaray projesini bile bir süreliğine de olsa durdurmayı başarmadılar mı? Arkeolojik kazılardan en çok kap kacak çıkmaz mı? Çanak çömlek parçalarına yoğun olarak rastlanan yerlerin daha önce yerleşim yeri olduğuna hükmedilir. Zamanla, mutfak kültüründe yaşanan değişmelerin etkisi kendini göstermiş, toprak ve ağaç kabların yerini metaller ve camlar almıştır.

 

Hayatta yaşanan değişim ve karşılaşılan yenilikler, kullanıma giren yeni buluşlar bazen geçmişi aratmaktadır. Gerek evlerin yüzey temizliği gerek mutfak kab kacak temizliği (bulaşık) ve gerekse üst baş temizliği (çamaşır) için kullanılan kimyasallar (deterjanlar) çevre kirliliğinin yanında hayatımızı da olumsuz yönde etkilemektedir. Kültürde yaşanan her değişim, her yenilik başlangıçta olumlu gözükse de zamanla zararları faydasının önüne geçmektedir.


Örneğin, eski zamanlarda çamaşırlar çamaşırlıklarda yağmur suyu, odun külü ve sabunla yıkanır, kirli sular belli yerlerde toplanmış olurdu. Evin penceresinden dışarı dökülen kimyasalsız bulaşık sularının içindeki kalıntılar “tavuk cücük” gibi kümes hayvanlarının besin kaynağı idi. Gerçi arsıyan (bayat) ekmekler ve ekşiyen (bozulan) yemekler ve bulaşık suları çöpe atılmayıp hayvanların yallarında kullanılırdı. Fakat temizlikte bu deterjan kullanımı sorunları da beraberinde getirdi. Önceden topluca yapılan çamaşır günlerinin yerini deterjanların sağladığı kolaylıkla, hemen hemen her gün yapılan temizlik aldı. Deterjanlı bulaşık suları yallık olarak kullanılamadığı için etrafa dökülür saçılır oldu. Bundan ilk etkilenenler ise evlerin etrafını yaşam alanı olarak seçmiş olan kümes hayvanlarımız oldu. 1970’li yıllarda yaşanan ânî ve toplu ölümlere önce bir anlam verilemedi ama sonunda deterjanlı atık sular olduğu kanısı hakim oldu. Atık suların açığa akıtılmasının önüne köylere getirilen “foseptik çukuru açma zorunluluğu” ile geçilse de bu defa yeterli “durulama” yapılamamasıyla “kanserojen” tesirler insan sağlığı üzerinde kendini göstermeye başladı. Meşhur tabirle “Ne yiyorsak, O olmaya başladık.” İşleri kolaylaştıralım derken hayatı zorlaştırdık.


Konumuz kab kacak, alet ve edevat olunca aslında bu konuda değişim ve gelişim dönemlerine de değinmek gerekmektedir. Her zihinde mutlaka yeni fikirler zuhur eder. Yenilik yapmak, teknolojik gelişme sağlamak ve kültürel değişim yapabilmek için itici bir güce ihtiyaç vardır. Bu da maddi kaynaklarla, parasal güç ile mümkün olmaktadır. Bu meyanda köyümüzdeki kültürel değişim ve dönüşüme milat kabul edeceğimiz dönem 1975 yılıdır. Tütün yetiştiriciliği ile kıt kanaat geçinen köylü, bu dönemde sağladığı yüksek gelirle önce konutlarını yenilemiş ardından da tarımda mekanizasyon ve sosyal hayatında canlanmalar yaşamıştır. En basitinden mutfakta yaşanan kahvaltı kültüründeki değişimi örnek verebiliriz. Eskiden köylü sabahları hayata “çorba içerek” başlarken bu dönemden itibaren kahvaltı kültürü değişmiş çorbanın yerini “çay” almıştır. Köye elektriğin bağlanmasıyla televizyon da gelince maddi kültürdeki değişimler baş döndürücü hıza ulaşmıştır.

 

Bu çalışmamızda şu alt başlıkları kullanacağız. BUĞDAY, ÇAY, EKMEK, HAYVAN, KATIK, MUTFAK, OCAKLIK, SU VE UN.

 

BUĞDAY

Çuval

Çuval bulgur

Değirmen el

Dibek

Dibek salgu

Galbur

Gözer

Hambar ekin

Kilim sergi

Sergü ekin

Teneke ölçek

 

ÇAY

Cezve

Çay bardağı

Çay kaşığı

Çay tabağı

Çay tepsisi

Çaydanlık

Demlik

Şeker kaşığı

Şekerlik

 

OKUMA:

https://akbulutkoyu.blogspot.com/2020/01/akbulut-koyunde-mutfak-kulturu-kab.html

 

 

EKMEK

Golçak

Kab maya

Kesecek

Oklava

Sac

Sacayak

Sele

Sıyırgı

Sürgeç

Tahta hamur

Tava ekmek

Tekne hamur

Yaslaç

Yelek yağ

 

HAYVAN

Kab yal

Teneke yal

Yalak

 

KATIK

Çanak inek

Pakrak tokat

Süzek

Şişe ayran

Şişe süt

Tencere süt

Tencere yoğurt

Tülbent

Yayık

Yayık

 

OKUMA:

https://akbulutkoyu.blogspot.com/2020/01/akbulut-koyunde-mutfak-kulturu-kab_19.html

 

 

MUTFAK

Balta

Bez bulaşık

Bez sofra

Bıcak çakı

Bıçak

Biley taşı

Büberlik

Çanak soğukluk

Çatal bişi

Çölmek

Çuval soğan

Çuval telis

Dövecek

Dövecek demiri

Elçek

Göğeç pekmez

Göğeç yağ

Güveç

Hunu

İlistir

İşkence

Kasnak

Kaşık

Kaşıklık

Kavanuz

Kazan çorba

Kepçe

Kepçe gödel

Kösüre

Küp sirke

Küp turşu

Maya kabı

Nihale

Oluk elma

Rende

Sağın evi

Sefer tası

Sekmen

Sepet

Sini

Sofra

Sofra altlık

Sofra ayağı

Sofra ayaklı

Sofra bezi

Süpürge

Süzgeç

Tabak

Tahta soğan

Tas çorba

Tava kulaklı

Tava kulplu

Tava pekmez

Tava saplı

Tencere

Tencere toprak

Tepsi

Terek

Torba tuz

Tuzluk

Yağ tavası

Zembil

 

OCAK

Bacalık

Çakmak

Çengel ocak

Çıra

Çıragözü

Dolap ocaklık

İdarelik

Kav

Köseği

Kürek kül

Mangal

Maşa

Ocaklık

Ocaklık gözü

Ösü demiri

Terek ocaklık

Tutuşturucu

Zincir ocak

 

SU

Aşurtma

Bardak su

Boyunduruk su

Çengel kuyu

Dolap su

Fucu

Güğüm

Hereni

Ibrık

İleğen

İleğen kapağı

Kab su

Kabak su

Kazan banyo

Kova

Maşrapa

Pakrak su

Peşkür

Sabun

Susak

Tas su

Teneke su

Zincir dolap

 

UN

Çuval un

Elek ince

Elek yoğun

Kepçe un

Unluk



/Çetin KOŞAR
10 Mart 2018

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder