GİRİŞ
Mutfak ve mutfakta kullanılan araç gereçler bir milletin medeniyet seviyesi ölçülerindendir. “Kab-Kacak” terimi Orta Asya Türkleri tarafından mutfakta kullanılan araç gereçlerin genel adıdır. İlk kullanış şekli “KA KAKACA” şeklinde olup buradaki “KA”, zarf ve kab anlamına gelmektedir. “KAKACA,” ise içine sulu şeyler konan kap anlamında kullanılır. Ka Kakaca zamanla birleştirilerek KAB KACAK şeklini almıştır. Bu çalışmamızda mutfakta kullandığımız, içine yiyecek ve içeceklerimizi koyduğumuz, içinde bunları hazırladığımız, pişirdiğimiz, beklettiğimiz kabları konu almış olsak da mutfağın çevresinde bulunan ve mutfakla ilgili olan diğer kab, alet ve edevatlarımızı da bir bütünlük içinde sunmaya çalışacağız.
Kap kacak deyip geçmeyin. Koskoca Marmaray projesini
bile bir süreliğine de olsa durdurmayı başarmadılar mı? Arkeolojik kazılardan
en çok kap kacak çıkmaz mı? Çanak çömlek parçalarına yoğun olarak rastlanan
yerlerin daha önce yerleşim yeri olduğuna hükmedilir. Zamanla, mutfak
kültüründe yaşanan değişmelerin etkisi kendini göstermiş, toprak ve ağaç
kabların yerini metaller ve camlar almıştır.
Hayatta yaşanan değişim ve karşılaşılan yenilikler, kullanıma giren yeni buluşlar bazen geçmişi aratmaktadır. Gerek evlerin yüzey temizliği gerek mutfak kab kacak temizliği (bulaşık) ve gerekse üst baş temizliği (çamaşır) için kullanılan kimyasallar (deterjanlar) çevre kirliliğinin yanında hayatımızı da olumsuz yönde etkilemektedir. Kültürde yaşanan her değişim, her yenilik başlangıçta olumlu gözükse de zamanla zararları faydasının önüne geçmektedir.
Örneğin, eski zamanlarda çamaşırlar çamaşırlıklarda yağmur suyu, odun külü ve sabunla yıkanır, kirli sular belli yerlerde toplanmış olurdu. Evin penceresinden dışarı dökülen kimyasalsız bulaşık sularının içindeki kalıntılar “tavuk cücük” gibi kümes hayvanlarının besin kaynağı idi. Gerçi arsıyan (bayat) ekmekler ve ekşiyen (bozulan) yemekler ve bulaşık suları çöpe atılmayıp hayvanların yallarında kullanılırdı. Fakat temizlikte bu deterjan kullanımı sorunları da beraberinde getirdi. Önceden topluca yapılan çamaşır günlerinin yerini deterjanların sağladığı kolaylıkla, hemen hemen her gün yapılan temizlik aldı. Deterjanlı bulaşık suları yallık olarak kullanılamadığı için etrafa dökülür saçılır oldu. Bundan ilk etkilenenler ise evlerin etrafını yaşam alanı olarak seçmiş olan kümes hayvanlarımız oldu. 1970’li yıllarda yaşanan ânî ve toplu ölümlere önce bir anlam verilemedi ama sonunda deterjanlı atık sular olduğu kanısı hakim oldu. Atık suların açığa akıtılmasının önüne köylere getirilen “foseptik çukuru açma zorunluluğu” ile geçilse de bu defa yeterli “durulama” yapılamamasıyla “kanserojen” tesirler insan sağlığı üzerinde kendini göstermeye başladı. Meşhur tabirle “Ne yiyorsak, O olmaya başladık.” İşleri kolaylaştıralım derken hayatı zorlaştırdık.
Konumuz kab kacak, alet ve edevat olunca aslında bu konuda değişim ve gelişim dönemlerine de değinmek gerekmektedir. Her zihinde mutlaka yeni fikirler zuhur eder. Yenilik yapmak, teknolojik gelişme sağlamak ve kültürel değişim yapabilmek için itici bir güce ihtiyaç vardır. Bu da maddi kaynaklarla, parasal güç ile mümkün olmaktadır. Bu meyanda köyümüzdeki kültürel değişim ve dönüşüme milat kabul edeceğimiz dönem 1975 yılıdır. Tütün yetiştiriciliği ile kıt kanaat geçinen köylü, bu dönemde sağladığı yüksek gelirle önce konutlarını yenilemiş ardından da tarımda mekanizasyon ve sosyal hayatında canlanmalar yaşamıştır. En basitinden mutfakta yaşanan kahvaltı kültüründeki değişimi örnek verebiliriz. Eskiden köylü sabahları hayata “çorba içerek” başlarken bu dönemden itibaren kahvaltı kültürü değişmiş çorbanın yerini “çay” almıştır. Köye elektriğin bağlanmasıyla televizyon da gelince maddi kültürdeki değişimler baş döndürücü hıza ulaşmıştır.
Bu çalışmamızda şu alt başlıkları kullanacağız.
BUĞDAY, ÇAY, EKMEK, HAYVAN, KATIK, MUTFAK, OCAKLIK, SU VE UN.
BUĞDAY
Çuval
Çuval bulgur
Değirmen el
Dibek
Dibek salgu
Galbur
Gözer
Hambar ekin
Kilim sergi
Sergü ekin
Teneke ölçek
ÇAY
Cezve
Çay bardağı
Çay kaşığı
Çay tabağı
Çay tepsisi
Çaydanlık
Demlik
Şeker kaşığı
Şekerlik
OKUMA:
https://akbulutkoyu.blogspot.com/2020/01/akbulut-koyunde-mutfak-kulturu-kab.html
EKMEK
Golçak
Kab maya
Kesecek
Oklava
Sac
Sacayak
Sele
Sıyırgı
Sürgeç
Tahta hamur
Tava ekmek
Tekne hamur
Yaslaç
Yelek yağ
HAYVAN
Kab yal
Teneke yal
Yalak
KATIK
Çanak inek
Pakrak tokat
Süzek
Şişe ayran
Şişe süt
Tencere süt
Tencere yoğurt
Tülbent
Yayık
Yayık
OKUMA:
https://akbulutkoyu.blogspot.com/2020/01/akbulut-koyunde-mutfak-kulturu-kab_19.html
MUTFAK
Balta
Bez bulaşık
Bez sofra
Bıcak çakı
Bıçak
Biley taşı
Büberlik
Çanak soğukluk
Çatal bişi
Çölmek
Çuval soğan
Çuval telis
Dövecek
Dövecek demiri
Elçek
Göğeç pekmez
Göğeç yağ
Güveç
Hunu
İlistir
İşkence
Kasnak
Kaşık
Kaşıklık
Kavanuz
Kazan çorba
Kepçe
Kepçe gödel
Kösüre
Küp sirke
Küp turşu
Maya kabı
Nihale
Oluk elma
Rende
Sağın evi
Sefer tası
Sekmen
Sepet
Sini
Sofra
Sofra altlık
Sofra ayağı
Sofra ayaklı
Sofra bezi
Süpürge
Süzgeç
Tabak
Tahta soğan
Tas çorba
Tava kulaklı
Tava kulplu
Tava pekmez
Tava saplı
Tencere
Tencere toprak
Tepsi
Terek
Torba tuz
Tuzluk
Yağ tavası
Zembil
OCAK
Bacalık
Çakmak
Çengel ocak
Çıra
Çıragözü
Dolap ocaklık
İdarelik
Kav
Köseği
Kürek kül
Mangal
Maşa
Ocaklık
Ocaklık gözü
Ösü demiri
Terek ocaklık
Tutuşturucu
Zincir ocak
SU
Aşurtma
Bardak su
Boyunduruk su
Çengel kuyu
Dolap su
Fucu
Güğüm
Hereni
Ibrık
İleğen
İleğen kapağı
Kab su
Kabak su
Kazan banyo
Kova
Maşrapa
Pakrak su
Peşkür
Sabun
Susak
Tas su
Teneke su
Zincir dolap
UN
Çuval un
Elek ince
Elek yoğun
Kepçe un
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder