4 Şubat 2010 Perşembe

Eski Köy Adları


Konu başlığımız "Yasak edilen Kürt Köylerinin İsimleri Geri Verilsin mi, Verilmesin mi?" ama konu sadece Kürtçe isimlerle sınırlı olmayıp ülkemizin genel bir sorunudur.

Coğrafi yer isimlerinin değiştirilmesi fikrinin ilk kez 1910 yılında ortaya çıktığını, ancak resmi adımın 13 Mayıs 1913'te çıkarılan İskân-ı Muhacirin Nizamnamesi ile atıldığını biliyoruz. "Türkçe olmayan isimlerin sistemli olarak değiştirilmesi doğrultusunda atılan adımlar, savaşa girilmesiyle birlikte hızlanır. 5 Ocak 1915'te Enver Paşa tarafından askeri kıtalara gönderilen talimatnamede ; “Osmanlı memleketinde, Ermenice, Rumca veya Bulgarca, hâsılı İslam olmayan milletlerin lisanıyla anılan vilayet, sancak, kasaba, köy, dağ, nehir isimlerinin Türkçeye tahvili uygulamasının süratle gerçekleştirilmesi gerekmektedir.” (Bkz. Ayhan Yüksel, “Trabzon Vilayetinde Yer Adlarını ve İdari Yapıyı Değiştirme Girişimleri” Doğu Karadeniz Araştırmaları, s.21)

Yer adları değiştirme konusu, Cumhuriyet döneminde 1940’lı yıllarda İçişleri Bakanlığı çalışmalarıyla başlıyor. 8589 sayılı genelge de ifade şu, “anlaşılmasında güçlük olan ve Türkçe olmayan kelimelerin yer adlarının köy isimlerinin Türkçeleştirilmesi”. Bu dönemde Dünya Savaşı nedeniyle bir duraksama yaşanıyor. Bunun ardından 1949’da kanuni bir zemine kavuşuyor. İhtisas kurulu kuruluyor. Bu ihtisas kurulu 70 - 75 bin kadar yer adını toparlıyor. Bunları incelemeye başlıyor. 10 Haziran 1949 gün ve 5442 sayılı İller İdaresi Kanunu’nun, 11 Mayıs 1959 gün ve 7267 sayılı kanunla değiştirilen 2. maddesine eklenen bir fıkra uyarınca, İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan bir komisyon tarafından, Türkiye genelinde 12 binin üzerinde köy adı değiştiriliyor.

Son günlerde ise AB dayatmalarıyla değiştirilen bu yer adlarının eskilerine dönüşler başlamış durumda. İstek olmasa bile tabelalarda eski ve yeni her iki isim de birlikte yazılmaya başlandı.


Osmanlı İmparatorluğunun 1520 yılı tahrir defterlerine göre çıkarılan haritada yer alan Türk köyü "Gelemet" bile isim değişikliğinden nasibini almış durumda. "Sonradan Köy" anlamına gelen "Sordan Köyü" de Akbulut Köyü oluvermiş. Resmi kayıtlar ne derse desin halk ne diyorsa o odur.

/Çetin KOŞAR
20.07.2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder