Konu başlığımız "Yasak edilen Kürt Köylerinin
İsimleri Geri Verilsin mi, Verilmesin mi?" ama konu sadece Kürtçe
isimlerle sınırlı olmayıp ülkemizin genel bir sorunudur.
Coğrafi yer isimlerinin değiştirilmesi fikrinin ilk
kez 1910 yılında ortaya çıktığını, ancak resmi adımın 13 Mayıs 1913'te
çıkarılan İskân-ı Muhacirin Nizamnamesi ile atıldığını biliyoruz. "Türkçe
olmayan isimlerin sistemli olarak değiştirilmesi doğrultusunda atılan adımlar,
savaşa girilmesiyle birlikte hızlanır. 5 Ocak 1915'te Enver Paşa tarafından
askeri kıtalara gönderilen talimatnamede ; “Osmanlı memleketinde, Ermenice,
Rumca veya Bulgarca, hâsılı İslam olmayan milletlerin lisanıyla anılan vilayet,
sancak, kasaba, köy, dağ, nehir isimlerinin Türkçeye tahvili uygulamasının
süratle gerçekleştirilmesi gerekmektedir.” (Bkz. Ayhan Yüksel, “Trabzon
Vilayetinde Yer Adlarını ve İdari Yapıyı Değiştirme Girişimleri” Doğu Karadeniz
Araştırmaları, s.21)
Yer adları değiştirme konusu, Cumhuriyet döneminde
1940’lı yıllarda İçişleri Bakanlığı çalışmalarıyla başlıyor. 8589 sayılı
genelge de ifade şu, “anlaşılmasında güçlük olan ve Türkçe olmayan kelimelerin
yer adlarının köy isimlerinin Türkçeleştirilmesi”. Bu dönemde Dünya Savaşı
nedeniyle bir duraksama yaşanıyor. Bunun ardından 1949’da kanuni bir zemine
kavuşuyor. İhtisas kurulu kuruluyor. Bu ihtisas kurulu 70 - 75 bin kadar yer
adını toparlıyor. Bunları incelemeye başlıyor. 10 Haziran 1949 gün ve 5442
sayılı İller İdaresi Kanunu’nun, 11 Mayıs 1959 gün ve 7267 sayılı kanunla
değiştirilen 2. maddesine eklenen bir fıkra uyarınca, İçişleri Bakanlığı İller
İdaresi Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan bir komisyon tarafından, Türkiye
genelinde 12 binin üzerinde köy adı değiştiriliyor.
Son günlerde ise AB dayatmalarıyla değiştirilen bu
yer adlarının eskilerine dönüşler başlamış durumda. İstek olmasa bile
tabelalarda eski ve yeni her iki isim de birlikte yazılmaya başlandı.
Osmanlı İmparatorluğunun 1520 yılı tahrir defterlerine
göre çıkarılan haritada yer alan Türk köyü "Gelemet" bile isim
değişikliğinden nasibini almış durumda. "Sonradan Köy" anlamına gelen
"Sordan Köyü" de Akbulut Köyü oluvermiş. Resmi kayıtlar ne derse
desin halk ne diyorsa o odur.
/Çetin KOŞAR
20.07.2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder