Her hangi bir lakabı yoktu, "Cevatın Sebattin" derdik. Canlı, heyecanlı bir kardeşimizdi.
Polis oldu dediler. Buralarda yok, uzak diyarlarda görev yapıyormuş. Eeee!... Öyle ya insan, doğduğu yerde değil, doyduğu yerde yaşarmış... O doymak ki sadece midenin dolmasıyla değil gönlün de doyması gerektir her can için...
Sosyal medya sayesinde tanıdık yeniden kendisini, canına can katan can yoldaşını ve nur tanelerini, bir tanelerini... Sevdik onları Sebahattin kardeşimiz gibi. Üç günlük dünyada kendisine yaptıkları "yol arkadaşlığı" için kendilerine minnettarız, sağ olsunlar...
Sebahattin kardeşimiz bu medya buluşmalarımızda gönlü gibi aile fotoğraflarını da açtı bize, esirgemeden. Onun sayesinde hayallerini gördük Cevat dayının, Ayşe abamızın... Dualar ettik ardlarında, fatihalar gönderdik ruhlarına, baktıkça fotoğraflarına...
Ama!....
Acelesi vardı Sebahattin kardeşimizin. Emekliliğiyle birlikte doya yaşamak istedi hayatının geri kalanını, Rabbiyle vuslata koşar gibiydi...
Kavuştu da...
Köyümüzle ilgili paylaşımlara aktif olarak katıldı. Bizlere bir çok katkı verdi. Bâki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş. Bunu doğruladı. Allah(cc), ondan razı olsun.
Allah(cc), rahmet eylesin. Mekanı Cennet olsun. Rabbim geride kalanlarına sabr-ı cemil ihsan eylesin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder