Tütün Tarlası
Şubat ayında genellikle bahçe alanları sürülür. Mart ayı başlarında başlanır çapa ile maşlama (fide yastığı) yapılmaya. Maşlama 1 ila 1.20 enlerinde ve yaklaşık 15 metre boylarında yarım silindirik vaziyette yapılır. Toprak bir hafta böyle havalandıktan sonra tekrar daha ince vaziyete getirilecek şekilde çapalanır (kazılır).
Fide ekimi Mart ayının son günleri veya Nisan ayının ilk günlerinde yapılır. Ekime hazırlanan tohumlar bir torba içerisinde hafif ılık su ile ıslatılır. Tohumlar çimlenmeye başlayınca toprak son bir kez daha çapa yapılarak üzerleri düzlenir. Bir yıl önceden ayrılmış olan kemre(çiftlik gübresi) üzerine serilir. Bu arada gübre içerisindeki solucanlarda rahatsız olurlar. Çimlenen (çillenen) tohumlar elenmiş odun külü ile karıştırılarak (birim alana düşen tohum sayısının azalması için) bulunan potastan da yararlanılmış olur. Yastıkların üzerine elle serpilir. Daha sonra tohumlar rüzgârda uçmasın diye çamaşır yıkanan antika tokmaklarla (tokaç) toprak iyice dövülerek sıkıştırılır.
Ondan sonra sabah akşam güneş doğmadan ve güneş battıktan sora fidelikler her gün Süzeglerle sulanmaya başlanır. Ayrıca dana dişi (danaburnu) kösnü (köstebek) Tovuk (tavuk) kedi ve köpekle de mücadele başlamıştır. Fideliklerin etrafı tavuklar girip de eşinmesinler diye ince ağaç dallarıyla sepet gibi örülür. Bu arada maşlama ortalarına sarımsak dişleri dikilir. Kenarlarına oturak fasulyesi (fasille), marul, şekerpancarı dikilir. Bazı köşelere yada ayrı bir yastığa domates biber patlıcan gibi sebzelerin tohumları ekilir. Sakız kabağı (karakabak) bezene (bezelye) Eşşek fasulyesi (bakla) ekilir. Bu sebzeler normalden daha hızla yetişerek tütün dikimlerinde yemekleri yapılır.
Boz çifti, ikileme isimleri altında sürülen tarlalar, tütün fideleri on ila on beş cm. boyutlarına ulaştığında, Mayıs ayının ikinci yarısında tarlalar taraz denilen üçüncü bir sürme işleminden daha geçirilir. Toprak hâla TAV’a gelmemişse taranır. Bu arada fideliklerin yabani otları tek tek elle ayıklanır ki bu işlem gerçekten zordur. MART ve NİSAN ayının o rutubetli ve soğuk havasında bir de sulanan fideliklerden küçücük yabani otları ayıklarken el parmaklarınızın donduğunu zannedersiniz ve eller belirli bir zaman sonra hissizleşir.
Tarla taranırken açık aralıklarla turp, mısır, nohut ve fasulye tohumları serpiştirilir.
Sabahın erken saatinde fideler yolunur. Taraz ve Tarak işleminden geçen tarla yaklaşık 40 cm . aralıkla Karık denilen belirli aralıklarla şeritlenir. Fideler bu karıkların orta noktalarına Sivrüç denilen tabancaya benzeyen ağaç aletle dikilir. Dikme işlemi yapılırken Ibrık denilen kaplar vasıtasıyla yere açılan delikler ıslatılır ve aynı aletle deliklere yerleştirilen fidelerin saçakları çamura yapıştırılır ve delik kapatılır. Dikim suyu fuculara doldurularak kağnı ile ya da boyunduruğun ucuna takılan iki çengele takılan iki 20 kiloluk teneke vasıtasıyla insanlar tarafından taşınırdı. Dikimin son gününe Kesimcelik denir. O gün tütün dikmeye gelenlere helva ikram edilirdi.
Dikme işlemi artık traktörlerin arkasına takılan makinelerle yapılmaktadır.
Tütün fideleri dikildikten sonra karık aralarına Pırasa, Karalahana, Biber, Patlıcan ve Domates fideleri dikilir.
Dikimden 3 ila 4 gün sonra tutmayan fidelerin yerine yenileri dikilir ki buna aşılama denir. Tarla dikime hazırlanırken haşereler fideleri kesmesin diye şimdilerde kullanımı yasaklanan DDT isimli kimyasal bir tarım ilacı kepekle karıştırılarak tarlaya serpilir. Ki bu ilaçlar ve zirai gübreler sayesinde tabii ve ekolojik dengenin ne hale geldiğini anlatmaya sanırım gerek yoktur.
Fideler tekrar canlanıp ta büyümeye başladığı Haziran ayının ilk yarısında çapa işlemi yapılır. Çapa esnasında fidelerin kesilmeden yabani otların kesilmesi gerekir çok yakın olanlar elle koparılır. Çapa esnasında binlerce metre kare alan elden geçirilmiş olur.
Çapa işleminden sonra Haziran ayının ikinci yarısından sonra tütün kırmaya başlanır. Sabah ve akşam serinliklerinde kırılan (toplanan tütün yaprakları) evlerin bir köşesinde salaç altlarında yada gölgelik bir ağaç altında gün boyu dizilir. Dizme işlemi minyatür bir kargıyı andıran uçları yassı ve jilet gibi keskin olan kendine has Tütün Dizme İğneleriyle yapılır. İğneye yapraklar damarlarından dizilir damara rastlamayan yapraklara Yirük denir ve kurutma esnasında bunlar ipten kopup düşerler. Dizilen yapraklar pamuk ipine sıyrılır. İp boyları genellikle üç buçuk kulaç yaklaşık dört buçuk metredir. Sırasıyla Dip, Orta, Dorukaltı ve Doruk isimleri altında yapraklar sırayla toplanır. Bu sıralamada en kaliteli yapraklar doruk altı denilenlerdir. Son yıllarda tütün kalitesini artırmak amacıyla dip denilen toprağa yakın yapraklar toplanmamakta, kökün dibine sıyrılmaktadır.
Biz Küçükken Tütün Bitkileri Böyle Büyüktü.
İşte tam da tütün dizmeleri denilen bu dönem kişi başına tam iki buçuktan üç vardiyalı bir çalışma dönemidir. Sabah ezanında kalkılır gece bir ikilerde yatılır. Bu dönemde hiç bir sosyal faaliyet olmadığı gibi düğünler bile ertelenir. Bu çalışma temposunun sonuçlarından olsa gerek yemek yapma kültürümüz bile zayıf kalmıştır. Bu dönemde ellerdeki o zifir denilen maddenin acılığı hiç çıkmaz.
İplere dizilen yapraklar kuruması için ev, Salaç ve Samallık duvarlarında, sergen denilen, yağışlı havalarda üzeri naylonla örtülebilen kendine has bir yöntem yada Salaç Vagonu denilen sistemlere asılırlar.
Aslında salaçların yapılışı (üstü çatı kenarları açık özel yapılardır) bile ayrı bir anlatım konusu olacak kadar meşakkatli ve teferruatlı bir iştir. Tütün asılan vagonlar yağışlı havalarda salaç altlarına toplanır. Yağmur başlayınca köy yollarında başlayan bir koşuşturmaca vardır. Zannetmeyin ki olimpiyatlara hazırlık var; tütün mahsulünü ıslanmaktan kurtarmaya koşanlardır.
Kuruyan yapraklar Hevek (hevenk) yapılır. Tepelerine takılan Kevükler (ağaçtan yapılan ilkel çengel) sayesinde yüksekçe yerlere asılırlar. Bu aşamadan sonrası çok önemlidir hevekler fazla sıcak ortamda çok kuru olursa yaprakları ufalanır ya da aşırı rutubete maruz kalırsa küflenir her iki durumda da ürün zarar görür. Hevekler bir kaç ay mağaza denilen depoların tavanlarına ağaçlarla yapılan düzeneklere asılır ve oyle depolanırlar.
Kışın serin aylarında tütün hevenkleri açılır. Yapraklar teker teker kontrolden geçirilerek seçme yapılır. Hasarlı ve hasta yapraklar ipten koparılıp atılır. Atılan bu yaprakların arasından biraz iyice olanları toplanıp Pastal yapılır. Seçme işleminin ardından bu kurumuş tütünlerin bulunduğu ipler istif yapılır. İstif yapılırken yaprakların asker misali tek sıra olmasına dikkat edilir. İstifin üzerine ağırlıklar konularak preslenir. Preslenme sebebi Tonga dediğimiz balya yapılırken az yer kaplamasını sağlamaktır.
İstifte on beş yirmi gün bekleyen tütünler daha sonra yaklaşık ip boyları bir metre kesilerek tonga sandığı denilen özel bir sandık yardımıyla tonga (balye) yapılır. Tonga yapılışı Çul denilen kendir kilimden 25 ila 30 santim genişliğinde 3 metre boylarında ki bezin ucuna önceden kesilerek hazırlanmış, Tura yapılmış kendir ip takılarak sandığın altından sağ yöne doğru serilir ve fazlası da üsten dışarıya bırakılır. Sonra sandık boyutuna göre kesilen tütün dizili ipler yaprakların kuyrukları içeri gelecek şekilde duvarcı ustasının duvar bağlantısı yaptığı gibi bağlantılı bir şekilde üst üste üç sıra halinde istiflenir. Kapağı kapatılan sandık insan ağırlığı ile iyice sıkıştırılır. Daha sonra kapaklar açılarak çulun dışarıda kalan kısmı da üstüne serilerek balye ayna tarafındaki ipler bağlandıktan sora ön ve arka yüzlerinden aynı ip ile dağılmayacak şekilde dikilir.
Son aşamada küflenmeye dikkat edilerek satış günü beklenmeye başlanır. Satış sırası gelen köy tütünlerini götürüp tekel ya da tüccar depolarına teslim ederler.
Tütün paraları nasıl ödenir bilmiyorum ama parasını alan çifçi aile reisi çoğu zaman borçlu kalır.
Akşam yolunu gözleyen ve tütünün yetiştirilmesinde bir ırgat gibi çalışan ailenin çocukları boş ve nafile yere bir kilo helva getirecek babamız diye beklerler.
Ben bu tütün yetiştiriciliğini anlatmaya çalışırken acayip bir şekilde sıkıldım ALLAH onunla uğraşanlara sabırlar versin. Bunu anlatmaktaki amacım sigara içen biri olarak tütüncülüğü sevdiğimden değil hayatımızı etkileyen adeta kültürümüzü oluşturan bu en zor yetişen ürünle geçinmeye çalışanların durumunu gözler önüne sermekti. Allah onlara kolaylıklar versin
Saygı ve sevgilerimle
Tütün Tongaları
Artık Yapılacak bir şey yok. Ne verirlerse, Başüstüne.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder