ALAÇAM’IN TARİHİ
ÖNSÖZ
Alaçam Tarihi üç senelik devamlı bir çalışma mahsulüdür. Ve şu esaslar göz önünde tutulmuştur.
1 — Kabataş, Cilalıtaş ve Maden devirlerine ait Sivritepe’de Gökçeboğaz’da, Cintepesi höyüklerinde ve Hamam ağzında ve daha bazı yerlerde vesikalar bulunmuş ve buralarda bir medeniyet yaşadığı tespit edilmiştir. İlerde vesikalar çıkacağı ve Alaçam tarihinin aydınlatacağı işaret edilmiştir.
2 — Eski, Orta ve Yeni devirlere ait yazılar Tarih kurumumuzun ve Tarihçilerimizin eserlerinden alınmış Alaçam’la ilgileri meydana çıkarılmıştır. İtiraz edilemez.
3 — Alaçam'ın yakın zaman tarihi imkânsızlık yüzünden istenilen tarzda yazılamamıştır. Sebep, Alaçam hükümet konağının ve içindeki evrak mahzeninin yanması ve Telgraf muhabere evrakının yakılmış bulunması hesabiyle gelen, giden telgraflardan faydalanmanın mümkün olmamasıdır.
4 — Bafra ve Samsun Arşivlerinden daha geniş bilgi edinmek mümkündü. Fakat buna da mali durum müsait değildi. İstiklâl harbine ve içinde bulunduğumuz zamanlara ait olan kısmın biricik noksanı Tarih bildiremeyişimizdir. Fakat olaylar aynen vakidir, doğrudur. Hiçbir kimse bunların aksini iddia ve ispat edemez. Çünkü o vakaları söyleyenler bizzat içinde bulunmuş, görmüş, münevver kimselerdir.
Bu tarihimle memleketin irfanına hizmet ettim deyemem. Fakat hiç yoktan olsun bir varlık olduğuna inanıyorum. Bilgileri basit görenler olabilir. Mükemmel Alaçam Tarihini belki de içinde yaşadığımız zamanlarda veya uzun senelerin derinliklerinde yaşayacak bir Alaçam çocuğu yazacak ve Vatanın minnettarlığını kazanacaktır.
Alaçamlılar;
Sizlerden yalnız ve yalnız hayırlı dualarla anmanızı ve ilerde rahmetle yâd etmenizi bekliyorum.
Göztepe: 19.11. 1953
BİRİNCİ BÖLÜM
ALAÇAM'IN COĞRAFİK DURUMU
MEVKİ —Gırınıç'e göre takriben 35 – 36 boylam ve 41- 35 enlem daireleri arasında ve Karadeniz’in güney kıyısına iki buçuk kilometre uzaklıktadır. Merkezin kuzeyinde Karadeniz, güneyinde Güvez köyü Kapaklı sırtları ile Tingez tepe, doğusunda Pergelli sırtları, batısında Katırcı yokuşu vardır. Batısında GERZE, güneyinde VEZİRKÖPRÜ, doğusunda BAFRA, kuzeyinde Karadeniz bulunuyor diye tarif etmek daha doğru olur.
YÜZ ÖLÇÜMÜ — Köyler ile beraber Alaçam’ın yüz ölçümü 677 ve yalnız Alaçam'ın içi 40 kilometre karedir.
İKLİMİ — Karadeniz iklimidir. Yazları serin, kışları soğuk ve ılık geçer.
ISI — Temmuz ortalaması sıcak +35 derecedir.
SOĞUK — Ocak ayı ortalaması sıfırın altında — 5 tir tir.
RÜZGÂRLARI: Yazları gündoğrusu, meltem rüzgârları, kışın çok kere karayel, bazen yıldız pek az lodos, ekseriya poyraz rüzgârları eser.
ENGEBELERİ
A — Ovası: Batıda Celevit’ten başlayarak doğuda Termeye kadar uzanan dar bir ovası vardır. Dağlardan inen dereler ve çaylar bu ovada bataklık meydana getirirler. Durgun sularda türeyen sivrisinekler sıtma yaparlar. Alaçam sıtma bölgesinden sayılabilir.
B—Dağları: Katran dağlarıdır. (Kapaklı)sırtları (Tingez) (Katırcı yokuşu ) (Töngel yanı), Katran dağları'nın kolları sayılır. Ahali bu yerlerin odun ve kerestelerinden faydalanırlar. Dağlık kısımların çoğu tarla haline gelmiştir ve gelmektedir. Sebebi nüfusun çoğalması ve tarlaya olan ihtiyaçtır.
C — Dere ve Çayları: Alaçam'ın içinden akıp giden bir çayı vardır. Adı ULUÇAY’dır. Bu çayın biri viraneden gelen (İ
nderesi), diğeri, aşağı Mülküç'ten gelen Mülküç çayıdır. Bu çay yazları kurur, kışları kudurur. Çok döküntü getirir. Halk bu çayın taşlarından, kumlarından, kargalaklarından faydalanırlar. Büyük seller vücuda getirdiği ve büyük zayiat verdiği de olur. 1312 Rumi senesinde (1896) bu çay taşmış 13 haneyi yıkmış, hayvanlar telef etmiş ve 4 kişiyi evinden almış götürmüş öldürmüştü. Bugün bu tehlike kalkmıştır.
D —Gümenez: Gökçe Boğaz, Yenice Bedeş başlıca çaylarından sayılırlar. Bu çaylar ovada bataklık yaparlar. Bir Alman Mühendis heyeti bu ovada saltanat devrinde incelemeler yapmış ve bataklık kurutulduğu takdirde senevî altın para 10 milyon lira irat getirebileceğine dair rapor vermiştir.
NÜFUSU — Kasabada 2.372 kadın, 2.258 erkek bulunuyor. Alaçam'da kadın çok, erkek azdır. Köylerde 10.690 kadın, 10.614 erkek vardır. Sebebini harplerde aramalıdır. Kasabada 720 ev vardı. Alaçam’ın köyleriyle beraber nüfusu 29549 dır.
ÜRÜNÜ — Senevî ortalama 1.170 ton buğday, 200 ton arpa, 100 ton çavdar, 65 ton yulaf, 900 ton mısır, 1.300 ton tütün yetiştirir. Mısır, çavdar, yulaf, buğday az yapılır. Tütüne çok ehemmiyet verilir. Çünkü bir dönüm yerin tütünden verdiği irat çok; diğerlerininki azdır. Ova geniş olsaydı, yine tütün yapılırdı.
İTHALÂT — Vezir Köprüden, Boyabat'tan tohumluk buğday, mısır, ithal eder. Samsun'dan, İstanbul'dan bakkaliye, manifatura, ilâç eczaları, makine celbeder.
İKİNCİ BÖLÜM
ALAÇAM'IN TARİHİ DEVİRLERİ
I — Tarihten evvelki devirler.
Tarihten evvele ait şu eserler bulunmuştur:
A — Sivri tepenin doğu güneyindeki bir tarladan çakmak taşından yapılmış bir bıçak ve bir balta bulunmuştur (Bu âletleri Doktor Vafıdinin oğlu Baba Nikoli İptidai mektebine hediye etmişti. Her nasılsa bunlar mektepten gaip olmuştur.)
B— Yine Sivri tepenin yakınında içerisi kırmızı karaya boyanmış çanak çömlek ve keramik parçaları bulunmuş, bir de tarihi kuyu görülmüştür. Bu parçalar da yok olmuştur. Muharririn zamanında bunlar hususi surette saklanıyordu.
C — Çayağzı’nda Cin Tepesi höyüğü ve Gökçe Boğazda çeşmenin yanındaki diğer bir höyük bugün bile göze çarpmaktadır.
D — Küçük kâtibin köklüğü de Halvacıoğlu çift sürerken boncuk şeklinde altın taneleri bulmuş, bunu bir kaç kişiye gösterdikten sonra birer kırmızı liraya Vasilaki Kuzucak oğluna satmıştır. Sağ kalan bir kaç kişi bunu biliyoruz.
Bu eserlerin tıpkısı Çorum’un Alaca Hüyük müzesinde bulunmaktadır. Bilindiği üzere Alaca Hüyük eserlerinin çoğu Etiler'e aittir.
II — Tarihi Devirlerde Alaçam
1 — Etiler’in Anadolu’ya gelmesi çok eskidir. (M.Ö. 5000 - 4000) tarihlerindedir. Hatta Hititlerin gelmesi M.Ö. 3000 dir. O halde Etilerin iki akını vardır: Biri M.Ö. 5000 – 4000, diğeri M.Ö. 3000 dir. Etilerin Alaçam toprakları ile münasebetleri Yeni İmparatorluk devrinde (M.Ö. 1450 -1200) de, İkinci Mürşil zamanında ve Kızılırmak dolayında başlar. İkinci Mürşil Kızılırmak taraflarında ve Samsun'un güneyinde dolaşan Gaşka'lar ve Paflagonyayı zabteden Firikyalılar üzerine sefer yaptığı ve Kızılırmak dolayları ile Karadeniz kıyılarını ele geçirdiği zaman Alaçam topraklarını tabiatı ile ellerine geçirmiş oluyorlar. Fakat bütün Anadolu’yu alınca Muvatalla, Samsun ve dolaylarını zapt edince Prens Duthalyas katiyetle Alaçam topraklarına sahip olurlar. Daha o vakitlerde Alaçam şehri kurulmuş değildir. Toprakları vardır.
2 — M.Ö. 3000 tarihlerinde gelip Paflagonya’ya (Kastamonu tarafları ) yerleşen Firikyalılar Alaçam topraklarını alırlar. Çünkü sınırları içine Alaçam girmiştir.
3 — M.Ö. 1500 tarihlerinde Mısır kralı Sezostiris Mısır’dan kalkar Suriye’yi çiğneyerek Kapadokya’dan Karadeniz kıyılarına varırlar. Sınırlarını Amasra’ya kadar genişletirler ve Alaçam'ı sınırları içine alırlar.
4 — M.Ö. 660 tarihlerinde İskitlerden ayrılAN Kimriler bütün güney Kara Deniz kıyılarını bu arada Alaçam topraklarını da alırlar.
5 — Manisa taraflarında oturan Lidyalılar M.Ö. 652 tarihlerinde Kimrilerle harbederler ve onları en son mağlup ederler. Ülkelerini alırlar. Bu arada Alaçam topraklarına da sahip olurlar.
6 — M.Ö. 652 de Persler Anadolu’a girerler. Çetin harplerden sonra evvelâ Kızıl Irmak sınır olmak şartI ile bir muahede yaparlar. Fakat sonra Persler galip gelirler. Lidyalıların bütün memleketlerini alırlar. Alaçam topraklarını ellerine geçirirler.
7 — M.Ö. 612 tarihlerinde Asuriler Kara Deniz kıyısında Amasra’ya kadar olan yerleri alırlarsa da Perslere karşı nihayet duramazlar. Çekilmek zorunda kalırlar. Bu suretle Alaçam toprakları Perslere geçer.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ALAÇAM NASIL KURULDU?
Küçük Asya’yı tarihçiler iki kısımda mütalâa ederler. Kızılırmağı sınır sayarlar. Bu ırmağın doğusuna Doğu Küçük Asya, Batısına Batı Küçük Asya derlerdi. Bu iki Asya arasında ulusal bakımından fark görürlerdi.
Doğu Küçük Asyalılar Araplar gibi Hami, Asurlular gibi Sami idiler. Hâsılı Türk değildiler. Hâlbuki Batı Küçük Asyalılar Türk’türler. Firikyalılar, Kimriler, Lidyalılar, Persler, Galatlar, Mileziyenler gibi.
MİLEZİYENLER’İN KÖKENİ
Yayılışları — Mileziyenle’rin kökeni Orta Asya’dır. Asılları Akalar’dır. M. Ö. Beşinci asırda Yunanistan ve Miletten Samsun ve havalisine iki akın olur. Birincisini Anne muhacirleri yaparlar. Trabzonte (Trabzon’u) Amizos (Samsun2u ), Kotyere (Ordu), Ünie ( Ünye ), Giresunte (Giresun ), Amasia (Amasya ) yi kurarlar.
Mileziyenler ise Amizos’un (Samsun’un) batı sahillerine giderler, şehir kurarlar.
Dikkat edilecek olursa, anlaşılır ki köyler, şehirler hep su kenarlarında kurulmuştur. İnsanların suya ihtiyaçları vardır. Susuz yaşayamazlar. Kara Ağaç (…) çay içindeki pınar bunun örneğidir. Mileziyenler tarafından ilk kurulan bu şehre Zaliküs adı takılmıştır.
Mileziyenler’in kökeni Orta Asya’dır: Şöylece bir krokisini çizebiliriz: Orta Asya - Hazer Denizi - Tuna Nehri - Varna - Yunanistan - İzmir - Milet- Sinop - Samsun - ZALİKÜS (ALAÇAM).
Milet şehrinden geldikleri için bunlara Mileziyenler denilmiştir. Mileziyenler asıl AKALAR'dır. Akalar, Orta Asya’dan Yunanistan’a gelmişler, yerleşmişlerdir. Akaların Yunanistan’a gelmelerinin sebebi, kuzeyindeki Türşaların kendilerine hücumlarıdır. Onun için Yunanistan’ı terk etmişlerdir. Zaliküs (Alaçam'ın ilk kurulduğu yer) Kızılırmak’tan 210 sitat ötede (150 sitat 16 kilometre hesabile 210 sitat 22 kilometreden biraz fazladır) idi. Burası çay ağzında Hamam Gölünün olduğu yere uygun gelir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
KÜÇÜK ASYA HÜKÜMETLERİ
I — İSKİTLER
Bunlar Kara Denizin kıyısında oturuyorlardı. Masacet denilen milletlerin hücumuna uğradılar. Yerlerinden kalktılar. Karadeniz boğazını geçerek Samsun’a kadar deniz kıyısındaki memleketleri aldılar. Kastamonu taraflarına yerleştiler. Kimriler bunlardan ayrılma bir kabile idi.
İskitliler Perslerle, Asurlularla muharebe yaptılar. Onları haraca bağladılar. Bunların Anadolu’da harap mabetleri, sarayları göze çarpar. Aldıkları yerler arasında Alaçam toprakları da vardır.
II— YUNANLILAR
Dördüncü asırda Yunan gemicileri Kafkasya’ya kadar gittiler. Zaliküs’e de uğramışlar, orayı ellerine geçirmişlerdir.
III— BÜYÜK İSKENDER
İskender Pers İmparatorluğunun bütün memleketlerini eline geçirince Zaliküs’ü de tabii olarak zapt etmiş oldu M.Ö. 336).
IV— SELOSİTLER
İskenderin ölümü üzerine memleketleri Canaralları arasında taksime uğramıştı. O vakit Zaliküs Selositlere düşmüştür (M.Ö. 310).
V—GALATLAR
Selosit hükümeti ortadan kalkınca Zaliküs, Galatların eline geçti. Bunlar da Türk’tü.
VI— PONTUS
Roma hükümeti ikiye bölününce, dört dukalık meydana geldi. Bu dört dukalıktan birisi de Pontus hükümetinin iki payitahtı oldu. Birisi Sinop, diğeri Amasya idi. Sinop’la Trabzon arası ve Amasya ile Zile memleketleri bu hükümetin idi. Yedinci Mitridat en meşhur hükümdarı idi. Alaçam o zamanlar bunun eline düştü. Rumlar İstiklâl harbi esnasında Pontus hükümetini yeniden kuralım diye uğraşmışlardır.
VII— ROMAYA GEÇMESİ
Roma Canarallarından Lukulus Merzifon’dan Yeşilırmak'a dökülen Tersakan nehrinde Pontus hükümdarı meşhur Mitridat’ı yendi. Ülkesini hükümetine kattı. O sıralarda Roma on vilâyete ayrılmıştı. Vilâyetlerden birisi de Kapadokya idi. Alaçam Kapadokya’ya bağlanmış oldu.
VIII — BİZANS’A TABİ
Roma ikiye ayrılınca Alaçam Bizans'ın oldu (M.S. 395).
BEŞİNCİ BÖLÜM
ZALİKÜS'ün Ortazaman Tarihi
Birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü asırlarda Zaliküs Roma’nındı. Dördüncü asrın sonlarında Bizans'ındır. Beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onuncu asırlarda Zaliküs, Bizans'ın idi.
Onbirinci asırda Danişmendiler Bizanslılardan Zaliküs'ü aldılar. Alan Ahmed Gazinin kumandanı Süleyman Beydir (1072), Ahmed Gazi Zaliküz adını değiştirdi. Tralköy yaptı.
1183'te Tralköy adı kaldırılmış Uluköy adı verilmişti. O da şöyle olmuştur. Kılınç Aslan II. Danişmend hükümdarlarından Malatya’yı alınca Danişmend hükümeti ortadan kalkmış, onun yerine Selçuk hükümeti kurulunca Tralköy adı kaldırılmış, Selçukiler buraya Uluköy demiştir (1183).
Kılınç Aslan II zamanında Alaçam'a akın yapılmış Selçukilerden Gazi Çelebi zamanında Şaban Çelebi oğlu Osman Çelebi Ümeradan Yûsuf Beşe gelmişlerdir. Bu bilgiyi Canik arşivlerinden öğreniyoruz ve 97 yaşında bulunan molla Osman’ın ağzından dinliyoruz. Aşağı camiin deposunda bulunan mezar taşlarından anlıyoruz.
İLHANİLER'e Bağlı
1308 tarihinde Selçuki hükümeti battı. Yerinde İlhani hükümeti kuruldu. Uluköy bu hükümetin oldu. Bu hükümetin büyük hükümdarı Bahadır Han Uluköy adını beğenmedi, değiştirdi, Alaçam adını taktı (1365/M)
KADI BURHANETTİN
Bu hükümet 1381 de kuruldu. Alaçam bu hükümete katıldı. Merkezi Sivas'dı. Kadı Burhanettin Canik taraflarına sefer yaptığı sırada Alaçam'ı da almıştır.
OSMANLILARDA
Kadı ile Yıldırım Bayezit Çorum’un kırk dilim ovasında muharebe etmişler, burada Yıldırım yenilmişti. Fakat Akkoyunlu Sivas harbinde kadıyı öldürünce Yıldırım oğlu Çelebi Mehmed’i acele Sivas'a göndermiş Akkoyunlu’yu mağlûp ettirmiş. Kadının bütün memleketlerini alınca Alaçam Osmanlılar’a geçmiştir.
İSFENDİYAR OĞULLARINDA
Sinop'ta İsfendiyar oğulları oturuyorlardı. Osmanlılarla iyi geçinmeleri sayesinde Sinop'u Bafra'yı, Alaçam'ı ellerinde tutabiliyorlardı.
TEKRAR OSMANLILARDA
Çelebi Sultan Mehmet Canik taraflarına sefer yaptığı vakit gördüğü lüzum üzerine İsfendiyar hükümetine son vermiş Alaçam'ı eline geçirmiştir.
CANDAR OĞULLARINDA
Bir aralık Sinop, Samsun, Candaroğullarının eline geçmiştir.
İSMAİL BEYDE
Kastamonu'da oturan İsmail Bey Bafra, Alaçam'a hâkim olmuştur.
TEKRAR OSMANLILARDA
İsmail Bey en son Sultan Murat II ye Alaçam'ı ve memleketlerini vermek zorunda kaldı ve Alaçam kati olarak Osmanlı idaresine geçti. O vakitten beri Osmanlı idaresinde kalmış ve en son Türkiye Cumhuriyeti’nin bir parçası olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder