13 Eylül 2007 Perşembe

Köylü, İslam ve İrtica



Akbulut Köyü Camii


/Servet Hocaoğulları  
Müslüman "yüzünü" vahye dönendir. Güneşe/kutlu ışığa döner gibi yüzünü döner. Kur'an'da "yüzünü çevirmek" sadece kıble tarafına fiziksel olarak değil; teslim olmak anlamında da mecazi olarak kullanılmaktadır. Böyle olunca; yüzünü vahye "insan" dönerken; aslında bir "köylü", "kentli", "erkek", "kadın", "işçi", "zengin", "aydın", "molla" vs. olarak da dönmüş olur.

Onun içindir ki, bir köylü yüzünü İslam'a döndükten sonra; onu (vahyi) köylü anlayışı, tarzı, kültürü içinde algılar, yorumlar ve yaşar. Dolayısıyla biz o köylünün şahsında, günlük hayatında bir "İslam" anlayışı ve müslüman hayatı görürüz ki, bu "İslam" değildir; İslamın yüzü hiç değildir. Bu müslüman bir köylüdür.

Bir kentli de yüzünü vahye döndükten sonra; vahyi, kentli bilincini, kentlilik tutkusunu, kent anaforu içinde algılar, yorumlar ve yaşar. Gördüğümüz ne İslam'dır; ne İslam'ın yüzüdür ne de gerçek aydın İslam'dır. Olup biten sadece bir kentli müslümandır.

Vahye "erkek" de yüzünü döner. Onun için İslam'ı "erkekçe" yorumlar. Gördüğümüz İslam ve/veya İslamın kadına bakışı değildir. Gördüğümüz tipik "erkek"tir.

Aynı yorum farkı, algı farkı, kültürlere, ırklara, coğrafyalara, tiplere, statülere göre de değişir. Değişen İslam değildir. Farklı İslam yüzleri hiç değildir. Olup-biten insanın "müslüman" yorumudur.

Peki, insanın vahye yüzünü dönüp dönmediğini nereden anlarız? Onlarca farklı yüz arasından İslam'ın bir prototip yüzü var mıdır? Mezhepler, meşrepler sadece vahye yüzü dönük müslümanların arasındaki farklı iletişim ve kümelenme olgulardır. Hiç bir mezhep, meşrep İslam'ın yüzü değildir.

Fıkıh, Tasavvuf, Emevi, Osmanlı, Safevi hiç değildir. İslamın bir evrensel, mutlak ve tek yüzü yoktur. İslam kendisine yüzü dönük olmak kaydıyla müslümanların bir birlerine yüzlerini dönmelerini salık verir ve özgür bırakır.

Köylü İslam'ı köylüce ve köyde yaşadı diye; kentli İslamı kent sosyolojisine uyarlayarak güncelledi diye; "kültürel İslam", "siyasal İslam", "halk İslamı", "has İslamı" diye tanımlar, sıfatlar ve/veya tanımlamalar geliştirilemez. Bunlar dil sürçmesi, anlamlandırma artistikleri değilse eğer; en hafifinden uydurmadır.

Varoşlardaki insanların günlük hayatını göz önüne alıp; İslam budur ve gericidir demek; aydınların felsefesine dayanarak "işte gerçek çağdaş İslam budur!" demek; çağın idrakine uyarlanan değişimi "İslam zaten değişim dinidir!" demek; analiz ve metod hatası değilse, olsa olsa "saptırma"dır.

Bir de bazıları / bazı kesimler var ki, onlar gerçekte hiç bir zaman yüzleri vahye dönük olmamıştır ve İslam'dan yüz çevirenlerdir. Fakat bunu çok yüzlülüklerinden ya da yüzsüzlüklerinden gizlerler.

Yüzü vahye dönük ama köylüce İslam'ı günlük hayatına aktaran insanları alay konusu yapıp; açık-gizli İslam'a saldıranlar vardır.

Gerçekte yüzü İslam'a dönük olmadığı halde; ama İslam'ın çağımızdaki yüzü ne olmalıdır diye; felsefi polemikler içinde sözüm ona İslam analizleri altında "ilkellik dini" olarak lanse etmeye çalışırlar.

Hadi bunlar çok yüzlü ve/veya yüzsüzler.

Bir de tasavvufu, fıkhı, bir dönemi, bir imparatorluğu, bir mezhebi, bir alimi İslam'ın yüzü diye sunan/algıyanlara ne demeli?

Bütün yüzler İslam'a dönük olmalıdır. Ancak İslam'ın köylüce, kentlice, mezheplice, cemaaatçe, çağdaşça algılanış, yorumlanış ve yaşam tarzı "İslam'ın yüzü" olarak sunulamaz.

Köylülükten kentliliğe geçen müslümanların bütün yapıp ettikler fıkıhla, tefsirle, tasavvufla izah edilemez. O köy-kent; tarım-sanayi, teknoloji-bilişim gibi denklemler içinde analiz edilebilir ancak.

Yüzler vahye dönük olmak kaydıyla köylülük, kentlilik, aydınlık, mollalık, cemaatçilik, ulusculuk, laiklik, şeriatçılık, demokratlık, cumhuriyetçilik bizim sorunumuzdur. Bizi ilgilendirir.

İslam'a yüzümüzü dönmek yerine; İslam'ı yüzleşme aracı ve yüzsüzlük/çok yüzlülük dili haline getirmek ya İslam'dan yüz çevirmektir; ya da müslümanlıkla İslam'ı karşı karşıya bırakmak anlamında ahmaklıktır.

Gericilik/İrtica yüzünü geçmişe döndürmek değildir.

Gericilik gelecekten yüzünü çevirmektir!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder