6 Aralık 2020 Pazar

Akbulut Köyü'nde Ecünnü Hikayeleri - 6

 

Dingo'nun Ahırı, Taksim-İSTANBUL

AHIRDAKİ KÖPEKLER

Tekin Çelenk Yazıyor…

Bu o kadar derin bir konu ki hangisini anlatayım. Biz bunlarla o kadar çok karşılaştık ki hepsini yazmaya kalksak cildler dolusu kitap olur. Bir kere bunlar hikâye değil bizzat gördüklerimiz, yaşadıklarımızdır. Hatta kişilerin çoğu hayattadır.

Rahmetli babam (Pala Dursun) Alaçam’da içiyor. Malum “zil gibi…” O haliyle atına binip köye gelmek için yola çıkıyor. Gökçeboğaz Mezarlığının oraya kadar geliyor. Orada attan düşüyor ve  bir daha binemiyor. Ne yapsın, mezarlığa giriyor, orada mezarların arasında sızıp kalıyor. Belli bir zaman uyuyor. Uyandığında yanında iki tane köpek gölbezi olduğunu görüyor. Onları tutup atın heybesine koyuyor, eve geliyor. Gölbezleri (köpek yavrusu, ciben) evin altındaki ahıra bırakıyor.

Sabahleyin anam ineği sağacak ahıra giriyor, bakıyor ki ahırda iki tane köpek, boyları ahırın tavanına değiyor. Tabi korkudan “Eüzü Besmele” çekiyor ve tekrar bakıyor, içerde köpek filan yok. Bunu bizim hanede herkes bilir.

***

Ayrıca, bizim Mart ayında cagala toplarken sürekli karşımıza çıkan, bir karış yakınımızda, yaklaşıp yakalayamadığımız at vardı.

***

Bizim köyde Mahmut dayınının tarlasında bir keten cevizi vardı. Burada yine cagala toplarken bir kadın görünürdü bize. “Benim adım Ayşe” deyip “yanıma gelin” anlamında el ederdi. Tabi biz korkudan kaçıp, epey zaman oradan geçmezdik.

Buna benzer yirmi civarı belgeli tanıklı olay var. Görenlerin çoğu hayatta. Ayrıca 1980 sonrası günümüze kadar tuttuğum günlüklerimde bunların çoğu yazılı, İstanbul’da. Ben şu an Ayvalık’tayım. Senin anlayacağın hikâye çok.

 

/Tekin ÇELENK

06 Aralık 2020

 

 

YORUMLAR

Eyvallah kardeşim. Paylaşımın için teşekkür ederim, çok sağolun.

Tabi, burada kullandığımız "hikâye" terimi "masal - martaval" manasına değil, "yaşanmışlıkların" birinci ya da ikinci hatta üçüncü elden "söze, yazıya dökülüp anlatılmasıdır."

Nasıl ki genlerimizi doğal olarak gelecek nesillerimize aktarıyorsak, birer FOLKLOR değeri olan bu konudaki yaşadıklarımızı, duyduklarımızı da başkalarına aktarmalıyız.

/Çetin KOŞAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder