6 Aralık 2020 Pazar

Akbulut Köyü'nde Ecünnü Hikayeleri - 7

 

BİRİ BANA YOLDA GEL GEL YAPTI

 

Kenan ŞEN yazıyor...

Hadi Yaşadığım bir hikayeyi anlatayım gülün biraz...

Bizim çocukluk ve delikanlılık dönemlerimizde, imecelerde ve ev oturmalarında anlatılan bu hikâyeleri ben çok dinledim;  Şurda şunu gördüm, yok falan yerde şöyle gördüm diye başlayıp devam eden ve bir türlü sonu gelmeyen ecinni masalları... Sanki hep bizi korkutmak için anlatılırdı.

Peki biz ne yapardık? Tabiki çocuk aklımızla korkar ama belli etmezdik. Maalesef o korku içimde hâlâ var. Mesela, akşam saatlerinde mezarlıktan geçerken korkarım.

Bir gün daireden geç çıktım. Köye gidiyorum. Gelemet Sapağında akşam ezanları okundu. Gecekli sapağı ve Sarımsak sapağını geçip dik rampayı da çıktıktan sonra etraf iyice kararmıştı. Eminin kahvesinin alt tarafından yukarı doğru çıkarken bir baktım ki Rahmi Ustanın tarlasındaki çalılıkta beyaz bir şey bana el sallıyor. İçim ürperdi. Hava iyice kararmış. Şimdiki gibi sokak lambaları ne gezer. Neyse, ben hem ilerliyorum hem dualar okuyorum. Bildiğim bütün duaları okudum. Hiç bir değişiklik yok. Çalının dibindeki arkadaş hâlâ bana el sallayıp gelgel yapıyor.

Geri dönsem, zaten köye gelmişim. Bir gelen geçen olur diye beklesem, gecenin bu vaktinde köylü çoktan yatıp uyumuştur bile, kim nereye gitsin, nereden gelsin. Hem şimdiki gibi araç ne gezer. Başka çarem de yoktu. Her şeyi göze alarak büyük korkular içinde, o el sallanan yere bakmadan, önüme baka baka  yolun karşı kıyısından hızla hızlı geçip, köye gittim.

O korkuyla nefes nefese, eve vardım. Durumumu fark eden evdekiler, telaşla “ne oldu? dediler. Ben, “bir şey gördüm!” dedim. Onlar da ne görmüş olabileceğimi tahmin ettiklerinden başka soru da sormadılar. Vakit geç olduğu için bir şeyler atıştırıp, yattım.

Sabah oldu. İşbaşı için Alaçam’a giderken akşam yaşadığım olayın geçtiği o yere özellikle bir baktım ki ne göreyim. Çalıda, dikenlere asılı kalmış bir naylon parçası, yel estikçe sallanıyor, o sallandıkça ben onu bir insan eli zannetmiş ve korku içinde Yukarı Köyün rampasını üç buçuk atarak çıkmışım.

Aslında yok öyle şeyler. İnsanları boş yere  korkutmamak lazım vesselam.


/Kenan ŞEN

06 Aralık 2020


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder