17 Temmuz 2007 Salı

Mazideki Dostlarımız; Öküzler





Altı bin yıl önceki eski Sümer toplumunda, "Verimli bir tarla ile Bakır çapa, üç ağaç parçasından yapılı bir Saban, bakımlı bir Öküz ile güçlü bir Eşek, ne muazzam servetler olarak değerlendirilmişti!




/Hicabi AY Yazıyor
Onlara renklerine ve renklerinin şekillerine göre isimler verirdik.

Tüyleri Sarıya çalan Gri ise GOVUR,
Beyaza çalan gri ise GÖKMEN
Sarı olana SARU,
Siyah olana KARAMAN,
Siyah beyaz karışık olana ALAMAN,
Alnında beyazlık olana SAKAR,
Kuyruğunda beyaz olana SEKÜL  ve daha niceleri.

Hiç şüphesiz yaşı 35 ila 40 üzerinde olanlar neden bahsettiğimi anlamışlardır. Hayatımızın her evresinde var olan ÖKÜZLERİMİZ.

Kışlık yakacağımızı ormandan taşınmasında onlardan yardım alırdık. Hazırladığımız odunları öküz arabasına (kağnı) yükler onlara çektirirdik. Çamurlu orman yollarından eve gelindiğinde, terli iseler terlerinin kuruması için evin avlusu içersinde boş olarak beş on tur attırır, ayakları çamurlu ise ılık su ile yıkar, su, tuz, kepek ve bazen karamancar (lahana) doğrayarak yaptığımız YAL’larını ılık olarak içirirdik. Evlerimizin altında olan TAM’a (ahır) bağlar önlerine yemlerini verir, yatacağı yerlere saman tozu serper onları rahatlaştırdıktan sonradır ki kendimizle ilgilenmeye başlardık.

Boz (yeni Sürülecek) olan tarlalarımızı onların çektiği pulluklarla sürerdik. EZAN'I MUHAMMED'İYE okunurken mutlaka durur onları dinlendirirdik. Yemek saatlerinde önce onların yemlerini verir (bu bahar aylarında kuru ot veya mısır sapıdır) ondan sonra kendimiz sofraya otururduk. Tarlalarımızı sürerken günlerce akşamlara kadar kim bilir acaba kaç kilometre yol kat ediyorlardı. Kara sabanla tarlalar ikileme denilen sürme işleminden geçecek onlar tarlalar taraklanacak onlar, tarlalar ekilecek onlar, ürünler evlere taşınacak onlar, değirmene gidilecek onlar ve hatta evimiz yapılacak taş taşımak için gene onlar.

Siz ne vefalı ne cefalı dostlarmışsınız ey öküzlerimiz. Siz olmasaydınız bu seviyelere getirdiğimiz medeniyetimiz olur muydu? Hatta siz cephaneleri ve diğer mühimmatı cepheye taşımasaydınız nasıl kurtulurdu bu vatan?

Ne yazık ki geliştirdiğimiz teknolojiyle siz vefakâr dostlarımızı da yenmeyi başardık. Şimdi sizleri özlüyoruz.

Bu yazıyı okutan dostlar belki yazdıklarıma bir anlam veremeyebilir. Ama durup bir an düşünsünler; öküzlerimiz olmasaydı bunca işin üstesinden nasıl gelirdik.  

Öküzlerimiz ana gibi, ata gibi,evlat gibi evlerimizin birer fertleriydiler.

Saygı ve sevgilerimle


Öküz Üstüne Yazıların olduğu Şu Sayfalara da bakabilirsiniz.

Mesnevi’ de ÖKÜZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder