21 Nisan 2009 Salı

Keneler İnsanın Üstüne Atlar Mı?


İlk olarak 1944 yılında Kırım’da, 1956 yılında da Kongo’da rastlandığı için “Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi” adı verilen hastalığın henüz aşısı bulunmuyor. Kene tarafından ısırılanların ve vücutlarında kene bulanların, tıbbi yardım almaları gerekiyor. Hayvandan insana bulaşması kolay olan hastalık için, öncelikle hayvanların ilaçlanması gerekiyor. Ancak uzmanlar her kenenin öldürücü olmadığını söylüyor.


Kene001
Bu aç hali

Kene002
Bu da kan emip şişmiş hali


Kene kan emen bir parazit, hayvanlara olduğu kadar insanlara da asılıyor. Bizde genelde internette kene aratırsanız kedi-köpek için her türlü çareyi bulursunuz, ama insanlar için hiçbir şey anlatılmaz. Dolayısıyla Türkiye'de maalesef fazla önleyici adim atılmadığı için keneden ölenler oluyor

Keneler hakkında bir sürü söylenti var. Bunların %90’i palavradır.

Kene ağaçtan atlamaz. Bu, çok duyulan bir söylentidir. “Efendim ormanda yürürken kene ağaçtan üstümüze atlıyor“. Yok böyle bir şey. Keneler ağaçtan atlamazlar. Azamî 80cm yukarıda durabilirler, aksi takdirde kuruyorlar çünkü. Keneler en çok böyle diz boyu, bel boyu otların olduğu cayırlarda, tarlalarda olurlar bu nedenle. Siz şortla tarlaya girersiniz, otlara sürtüne sürtüne geçerken kenenin teki bacağınıza asılır. Kenenin “çalışma yöntemi” budur. Öyle ucan, atlayan vs. kene olmaz yani.

Kenenin kıçına sigara bastırmak, başına zeytinyağı damlatmak vs. vs. bunlar da palavra. Keneler çeşitli humma virüsleri, ensefalit hastalığı (beyin iltihabi, yanılmıyorsam menenjit) virüsü bulaştırırlar. Kene asisi sadece ensefalit hastalığına karsı vardır (ben de bundan oldum, 3 tane pes peşe olmak gerekiyor, birincisi %50 koruma, ikincisi %90 koruma sağlıyor, anca üçüncüden sonra %100 koruma gerçekleşiyor). Lyme hastalığı durumunda çok uzun süre antibiyotik tedavisi görmek gerekir, yatalak duruma koyabilir insanları. Eğer ısıran kene virüs taşıyorsa bu virüsler ısırıkla birlikte kana karışır. Yani siz ondan sonra kenenin bir tarafına sigara basarsanız kene belki çıkar çıkmasına da kanınızdaki virüs gitmez haliyle. Ayrıca keneyi çıkarmak gerekiyorsa en sağlıklı yöntem cımbız ile hortumundan tutarak, yani hortumunun hiçbir parçası deride kalmayacak şekilde çekmektir.

Dolayısıyla kene ısırığı konusunda yapılabilecek en mantıklı şey keneyi sökmeden o haliyle hastaneye gitmektir. Ancak bu şekilde kenenin virüs taşıyıp taşımadığı saptanır, ona göre tedavi uygulanabilir.

Simdi bu yazılanlardan da paniğe kapılmaya gerek yok tabii. Kene ısırığından ölen örneği verdim, o belki yüz binde bir rastlanan bir olaydır. Ama rastlandığı zaman iste oldukça kötü bir hastalık. Dolayısıyla özellikle ilkbahar yaz aylarından itibaren, çünkü keneler +5 dereceden itibaren hareketleniyorlar, ısı ve nemin yüksek olduğu ortamlarda, özellikle bunlar yayvan yapraklı ağaç ormanlarıdır, iğne yapraklı ormanlarda genelde nedendir bilmem, kene olmuyor, keneye dikkat etmek gerek. Kısa pantolonla falan girilen yerlerden sonra bacaklara bir bakmak iyi olur. Ayrıca kene kuytu yerleri aradığı için elbiselerin kıvrımlarını da kontrol etmek fena fikir değildir.

Kene her şeye rağmen Türkiye'de fazla rastlanmayan bir hayvandır. Ben doğumumdan beri ormanlara giderim, yaz tatillerinde falan, hiç bilmezdim, duymadım da. Yalnız Orta Avrupa-Alpler bölgesinde çok yaygın, o yüzden Avrupa'da kenelere karsı sürekli kampanyalar yapılır. İlkbahar geldi mi her yerde "kene aşısı olun!" diye pankartlar asılır vs. Kene ısırığı da çokça oluyor bu nedenle. Türkiye'de yukarıdaki iki haber benim tek bildiğim, onun dışında ısırma/hastalanma/ölme oranları konusunda hiç bilgim yok.

/Cüneyt Kazokoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder