Ekmeğin Hikayesi
Çocukluğum geldi yine aklıma
Takıldım baharda tarlaya dama
Hayallerim parmak bastı yarama
Anısı var hatırı var köyümün
Yediğimiz ekmek nasıl yapılır
Can veren toprağa tohum atılır
Çetmili bu yükü omuzda taşır
Bahçesi var bağları var köyümün
Emek gücü fazla aletler ilkel
Her işte her zaman çalışıyor el
Çile çoksa bile anısı güzel
Yazları var kışları var köyümün
Sabanın ökçesi olur meşeden
Ucundaki demir toptağı delen
Ok havaya doğru uzanır yerden
Tarlası var dağları var köyümün
Zılgar oku çatar demir halkaya
Kayışla bağlıdır boyunduruğa
İki zelve konur sola ve sağa
Toprağı var taşları var köyümün
Öküzler koşulu boyundurukta
Zelvenin ucunda ip sallanmakta
Kılıç ile saban ayarlanmakta
Çiftçisi var ayarı var köyümün
Öğendire uzun uçta embel var
Arkasında hopsa çamura batar
Çift sürerken saban toprağı yarar
Öküzü var katırı var köyümün
Katır koşumları biraz değişik
Boyunlarda hamit ağızda gemlik
Boyunduruk ile zelvesi eksik
Kayışı var yuları var köyümün
Çiftçi koşumları takar hazırlar
Eliyle tohumu tarlaya saçar
Saban ile ekim işini yapar
Güzlüğü var baharı var köyümün
Topraktaki tohum Hak’ka emanet
Yağmurlar yağarsa olacak kısmet
Gübreler nadaslar gösterir gayret
Dolusu var karları var köyümün
Ekinler yeşerir kelleyi verir
Beyazlaşır hasat zamanı gelir
Hazırlık yapılır orak bilenir
Arpası var çavdarı var köyümün
Sol elde tahtadan yapılan ellik
Ekin biçen orak yeni bilenik
Bu güzel şeyleri almasın teknik
Destesi var sapları var köyümün
Desteler toplanıp yığın yapılır
Deptirilen harman düğene hazır
Ya öküz sürecek ya iki katır
Eşeği var atları var köyümün
Ucu kalkık iki tahta yan yana
Çakmaktaşı çakılıyor altına
Atılıyor sap üstüne harmana
Burçağı var otları var köyümün
Diğren ile sap sepilir harmana
Üstü ufalınca döner altına
Dış içe atılır iç te dışına
Gölgesi var suları var köyümün
Hayvanlar çekiyor düğen dolanır
Bir sepim sap akşam malama olur
Harman ortasına hepsi toplanır
Sığırı var davarı var köyümün
Yemek çatalına benziyor diğren
Süpürge karammık dikenlerinden
Başın döner düğen ile dönerken
Yolağı var kenarı var köyümün
Malama toplanıp savurulacak
Yaba fırlatırken foyraz olacak
Harmandaki bu çeç kalburlanacak
Fırtına var rüzgarı var köyümün
Buğday develerle köye taşınır
Saman hararlara sıkı basılır
Köye taşıyacak eşek ve katır
Zahmeti var kahırı var köyümün
Erden saman yükletilir katıra
Karanlıkta çıkılıyor yollara
Gidilir gelinir verilmez ara
Patika var yolları var köyümün
Yormuyor bedeni gitmek ve gelmek
Buğdayı sırtında ambara dökmek
Kahreder insanı samanlık deşmek
Çuvalı var hararı var köyümün
Saman buğday geldi işler bitmiyor
Değirmen yanına yine gidiyor
Buğday yıkanıyor geri geliyor
Çarşafı var çulları var köyümün
Çullara serilip kurutulacak
Değirmene gidip un yapılacak
Hergün soframıza ekmek olacak
Kömbesi var tandırı var köyümün
İşte böyle ekmeğin hikâyesi
Her yıl sürer Çetmi’linin çilesi
Bugün bir anıdır hayal etmesi
Lezzeti var tatları var köyümün
Niğmetullah UÇAR
Korkuteli
24.02.1996
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder