28 Mayıs 2007 Pazartesi

Saklambaç



Saklambaç en az 3 kişiyle oynanır. Oyuncular aralarında sayışarak veya parmak tutuşarak bir ebe seçerler. Bu ebe bir duvar ya da ağaca önünü dönerek sayar. Ebe en az 25 ya da 50 ye kadar sesli sesli sayar. Bu sırada diğer oyuncular da ebe saymayı bitirene kadar farklı veya aynı yerlere saklanırlar. Ebe, saymayı bitirince “Önüm arkam, sağım solum sobe, oldu, bitti” diye bağırır ve gözünü açar. Saklanan diğer oyuncuları bulmaya çalışır. Diğer oyuncular ise ebe kalenin başından ayrıldığını görünce ebenin saydığı yere ebeden önce ve ona yakalanmadan gelirlerse “sobe” diyerek ebeyi sobeler. Sobeleyen kişiler ebe olmaz. Ondan sonra ebe diğerlerini bulmaya çalışır. Ebe bulduğu kişinin adını yüksek sesle söylemek zorundadır. Eğer ebe bir kişiyi görüp de onun adını yanlış söylerse diğer oyuncular saklandığı yerden çıkar ve “çamlak çömlek patladı” diye bağırırlar ve ebe ebeliğe devam eder. Ebe, saklananları bulamazsa “çay demledim çık” diyerek oyunu yeniden başlatır.


Çanak Çömlek Patlaması / Ekşi Sözlük
-Kolay yoldan kazanmak için Ali’nin hırkası Ayşe’ye giydirilir. Zavallı ebe de yeşil hırkayı görünce şaşkına döner


-Tek yumurta ikizleriyle saklambaç oynamanın doğal sonucu.


-Counter strike'ta yanlışlıkla takım arkadaşınızı vurduğunuz zaman oluşan durum. Örneğin; diyelim Freakazoid ile Morfin aynı takımda olsunlar. Freakazoid de morfini kafadan vurmuş olsun: oyun sunucusunun vereceği mesaj yaklaşık olarak şöyle oluyor;

freakazoid [headshot] morfin
freakazoid -> "çanak çömlek patladı"
mission failed...

-"Ankara’nın 100. yıl mevkiinde gerçekleşen patlamada 4 çocuk kahkahalara boğuldu, ebe küserek evine döndü. Yetkililer durumun kontrol altına alındığını belirtti."

-Saklambaç oyununda birinin sen diye başkasını sobelemesi sonucunda gerçeklesen eylem. Her seferinde bir sürü kıyafetle sokağa çıkıp millete dağıtarak ebe olanları delirttiğim durumdur. Evet, çocukluğa inmek lazımmış

-Almanya’dan gelen kuzen, arkadaş ve bilumum sersem bakışlı çocuklara ne olduğunu anlatamadığımız tek oyun kuralı.

-Akabinde "çamlaaaaaaaaaaak çömleeeeeek patladıııııııııııııııı" diye hızla ortaya çıkılır, arada hain hain kahkahalar atılır, ebeye pis pis bakılır, ebenin sinirli bakışlarından daha da bir haz alınıp kahkahaların sesi yükseltilir, sonunda sakinleşip "gene ebesin he he he.." deyip tekrar saklanılır..

-Gün olur devran döner, yaş kemale erer, ufacık dandik bir eşyadan -küpe de olur toka da olur- "ulan saklambaç oynardık biz be." diye hemen anılar yâd edilir, gözler dolar, snif snif sesleriyle herkes bir tarafa kaçar. Kısacası mühim bir müessesedir, ehemmiyetini anlamayan veletlere duyurulur.

-Pek küçük idim. saklambaç oynarken "çanak çömlek patladı" diye bağırmışlığım olmuş idi. yanıma su anda adını hatırlayamadığım ama görüntüsü direkt gözümde canlanan burnundan sümük damlası süzülmüş, dizleri yaralı çocuk yanıma yanaştı "Çamlak çömlek patladı denir ona gerizehaliiiii" dedi. Çok utanmış, hatta o çocuğun yüzüne bakamaz duruma gelmiş idim. Her şey için olduğu gibi zaman bana bu utancımı unutturdu ve bir yaz gecesi tekrar saklambaç oynama gafletine düştüm. Aldığım ayardan sonra gönül rahatlığıyla "çamlak çömlek patladıııı " diye bağırdım. Saçları iki yandan bağlı esmer ve sıska kız "çanak çömlek patladı denir ona maaaaal" dedi. O aksam eve döndüm ve barbie bebeklerimin saçlarını taramaya başladım. O gün bugündür saklambaç denince arkamı dönerim, bir yaş süzülür yanağımdan.

-“Çay demledim çık” saklambaç oyununda ebenin sona kalan kişiyi araması mamafih bulamaması sonucu söylediği söz.

-Aslen saklanmaktan saklambaç olup Türkçede n-b uyumsuzluğundan dolayı saklambaç haline gelmiştir.

- Çamlak; Saklambaçta çanak çömlek öbeğindeki çanak yerine kullanıla gelmiş alternatif kelimedir.

-Yıllarca çanak çömlek yerine çamlak çömlek patlatmış bir çocuk olarak bu güne kadar bu kelimeyi çok özümsemiş, bir kere bile üzerinde düşünmemiştim. Geldim 23 bucuk yaşına, atmasyon bir kelime olduğunu yeni fark ettim. Hâlbuki ben onu "tabak çanak" gibi bir şek işte diye kabullenmiş, öyle sevmiştim. Meğersem yaşadıklarımızın hepsi bir yalanmış...



Gülay’ın Dalgalar Albümünde
İclal AYDIN'ın okuduğu bir Gülay şiiri.

küçük bir çocuktu gece, beraber büyüdüğümüz,
birlikte, hiç dokunmadan birbirimize / ama hep elele...
bilir misiniz, gündüzden kaçardık biz
biz kaçardık o kovalardı
hiç usanmadan / çocukluk işte.
saklambaç oyunu...
taş duvarlardan geçtik, sürgülü kapılardan
yeraltına indik bazen, hiç korkmazdı gece!
insanlar vardı, çırılçıplak insanlar
soyunmuşlar mıydı yoksa hiç giyinmemişler mi,
asla bilemediğimiz...
yüzlerini hiç seçemediğimiz irili ufaklı insancıklar.
biz oyalanırken onlarla, gündüzü fark ettiğimiz muhteşem zamanlar geçti.
oyun devam ediyordu / saklambaç oyunu...
tekrar kaçmaya başlardık, gündüz kovalardı.
her yerde bizi aradı bir umutla /
biz gündüzün hiç dokunmadığı, saklambaç arkadaşlarıydık
fakat...
fakat neden geceyi seçtim ben, yada neden o beni?
neden gündüzün bir kere bile olsun bize dokunmasına izin vermedi gece?
ah!... nasılda unutuverdim kuralı zaten ne gece bana, nede ben geceye /
hiç dokunmamıştım ki, dokunmamalıydık.
derken hiç fark etmediğimiz zaman yakaladı bizi
büyümüştük...
gündüz gece ve ben /
büyüdük çünkü zaman dokundu bize, kuralları bozan zaman...
saklambaç oyunu...
oysa ikisini de çok sevmiştim, geceyi ve gündüzü
belki geceyi biraz daha fazla...
ilk dostumdu benim /
geceyle birlikte doğdum ben ve birlikte büyüdüm.
sonra, yine bir karanlıkta terk etti gece beni
bir çift karanlık göze bıraktı gündüzden kaçırarak.
ah!... saklambaç oyunu
bir çift göz, bir çift göz dokundu bana
tıpkı gündüz gibi, ama gözleriyle
belki de, hiç oynanmamalıydı bu oyun
anladım ki, bir saklambaç oyununa kurban ettik herşeyi
ve bilmeden herşeyi nasılda yitiriverdik
artık geceyi hiç özlemiyorum
gecenin kendisiyim ben
gündüzü görebilmeyi ümit eden
ve onun elinden tutup bir daha ayrılmamayı düşleyen gece
meğer, kendimi terk etmişim ben
zormuş gece olmak
gündüzlü sevdalardan geçe kalmak
derler ya, zaman tüm acıların tek ilacı diye
hani bir saklambaç oyununda bize dokunan
ve bizi büyüten zaman
oyunun kuralıymış
önce bizi büyütür,
sonra acılarımızı küçültürmüş
bu yüzden dokunmuş bize
şimdi, saklambaç oyunundan geriye bir tek zaman kaldı yadigar
başka bir saklambaç oyunundan dönmesini beklediğim zaman.
zaman...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder