19 Nisan 2007 Perşembe

Evlendirmek ve Evermek




Pencereden kuş uçtu da
Yandı yürek tutuştu.
Ah! Ana beni Eversene
Evermesen gebersene.



Her bölgenin, her yörenin kendisine has ayırıcı bir takım gelenek, görenek ve adetleri vardır. Bir evlilik merasimi olan düğün adetleri bunların içinde en çok ilgi çekeni ve incelenip belgelendirilenidir.

Bizim yöremizin de bir takım ayırt edici özelliklerini içinde barındıran bir sürü gelenek, görenek ve adetleri var olduğuna göre bunları kayıtlara geçirmek için daha fazla beklemeye gerek yoktu. Aklımızın erdiği, dilimizin döndüğünce birkaç şeyi unutulup yok olup gitmeden belgeleyebilirsek kârdır diyerek koyulduk yola.

Evlenme olayı kelime anlamı olarak “Ev Sahibi” olmak,  otelde, yatta yâda mağarada yaşarken kiracı ya da geçici olarak bir eve taşınmak gibi manaları kapsamına alsa da günümüzde bunu tam manasıyla gerçekleştiğini söylemek mümkün değildir.

Toplumların geçirdiği evreler göz önüne alınırsa bu kavramın yeni olduğu görülecektir. Ataerkil aileden çekirdek aileye geçiş evlilik olayına bu şekilde anlam verilmesine ya da böyle anlaşılmasına yol açmıştır.

Günümüz kent yaşamında Karı-Koca ve çocuktan müteşekkil çekirdek aile tipi günden güne önem kazanıyorsa da toplumun gelenek ve göreneklerinin en iyi şekilde yaşanıp yaşatılarak korunduğu köylerimizde bu tip gelişmenin çok yavaş olduğu bir gerçektir.

Kentte evlenen çiftler yeni bir eve yerleşirler. Oysa köyde evlenen çiftler Dede, Nine, Anne, Baba ve Kardeşleriyle aynı evi paylaşır. Çünkü o, evlendirilmeyip Evermek fiil kökünden gelen eylemle  “EVERİLMİŞ” tir. Zaten köylü bu olayın adını böyle olduğu / olması gerektiği için önceden böyle koymuştur.

/Çetin KOŞAR
(Koşar,Ç., Akbulut Köyünde Düğün Adetleri, Alaçam, 1980)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder