Kırsal alanda ebeveynler çocuklarına daha on üç yaşlarında kamyon sürdürdüğü halde şehirde ebeveynler çocuklarını bakkala bile gönderirken çocuğumu kaçıracaklar mı diye kimi zaman haklı serzenişlerde bulunuyorlar.
Çocuklarının kişisel gelişimleri için yuvalara, kreşlere, kurslara yollayan ebeveynler çocuklarına yapma, etme diye öyle bir tembihliyorlar ki çocuklarının adım atmasını bile tehlikeli durummuş gibi görüp çocuklarının özgüvenlerini kırdıran şehirli ebeveynlerin esasında köyde ki annelerden öğrenecekleri çok ders var. Köy yerlerinde çocuklar 10 yaşından itibaren kendilerine aileleri tarafından ahıra bakmak, hayvanları o sıkıcı ahırlardan çıkarıp havalandırmalarını sağlamak, tarla sulamak ve yeri geldiğinde ise kamyon dahi sürmeleri kendilerine sorumluluk olarak veriliyor. Şehir yerinde ehliyetleri olup kendilerine ait arabası dahi olan genç kızların araçlarını trafiğe çıkarmakta zorlanıp arabalarını galerilerin önüne çekmelerine inat köy yerleri yemenisi ile babalarına evinde hazırladığı sıcak azığı götüren nice Fatma’larla dolu.
Büyük şehrin keşmekeşinde üstleri hiç tozlanmadan büyüyen bebeklikten çocukluğa adım atanlara inat köylerde ki çocuklar burunlarında sümük, üstlerinde annelerinin yamadığı elbiseyi bilmem kaçıncı kez söküp, evlerinin arkasındaki kum ocağında üstlerini mahveden çocukların elbette kendilerine özgüvenleri şehirli akranlarından daha fazla olacaktır. Aile bütçesine katkısı üniversiteden mezun oluncaya kadar sıfır olan delikanlılarımızın akranları ise köy yerinde ikinci çocuğuna isim koyma yüzünden eşi ile tartışır olmuş ve bu zamana kadar reçberlik üzerine doktora yapacak bilgi ve beceriye sahip olmuştur. Babaları yanında kendisine çocuk gözüyle bakılan şehirli gençlerin yerine kendileri koca adam yerine konulan köylü yağız delikanlılar kaya gibi özgüvenleri ile ailede kendi konumlarını canlandırıyorlar. Köylerimize artık özgüven eğitimi veren kursların açılma vakti gelmişte geçiyor artık? Ne dersiniz?
İşin farklı bir buududa plazalarda çalışan gençlerimizin kariyerleri uğruna çocuklarını kucaklarını geç almak, köylü kızlarımız tarlada, evde, ahırda çalışırken aynı zamanda çocuklarını büyütüyorlar.
Birileri birilerine ders veriyor ama bu basit paradoksu çözecek kim bilinmez. O zaman Ferdi TAYFUR’un da dediği gibi hadi gel köyümüze geri dönelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder