3 Kasım 2007 Cumartesi

Şaştım bu işe!



Köylünün biri, tarlasında çift sürüyormuş. Öküzler de besili mi besili, kuvvetli mi kuvvetli imiş. Tarlanın üst başındaki tepeden, çiftçiyi izleyen iki hırsız, öküzlere göz dikmişler. Öküzlerden birini, çalmaya karar verip hemen bir plan yapmışlar oracıkta. Hırsızlardan biri tarlanın kenarındaki dereye saklanmış diğeri ise köylünün kendisini görebileceği bir yere çıkmış, başlamış avazı çıktığı kadar bağırmaya.

    —Şaştım bu işe! Şaştım bu işe!
     
Adam durmadan bağırıyor. Hep aynı sözleri söylüyor. Hopluyor, zıplıyor. Hep aynı sözler.
    —Şaştım bu işe! Şaştım bu işe!

Köylü ikide bir adama bakıyor. Dikkati dağılıyor. Pulluk çiziden çıkıyor. Öküzler sapıtıyor. Sinirlenen saf çiftçi,’Oha’ diyerek öküzleri durdurur ve sesin geldiği tepeye doğru yönelir. Bu sırada deredeki hırsız da öküzün birini zelveden çözerek dereye doğru götürür. Tepeye ulaşan çiftçi

   —Arkadaş! Sabahtan beri bağırıyorsun. Şaştım bu işe! Şaştım bu işe! Neye şaştın?

     Hırsız;
   —Emmi, sabahtan beri tek öküzle çift sürüyorsun da, O işe şaştım!

Köylü kafasını çevirip bir bakar. Boyundurukta tek öküz koşulu. Öküzün biri yok. Dönmüş hırsıza;

     -“Vallahi bende şaştım bu işe !”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder