13 Ekim 2007 Cumartesi

Cimcik

Yaz kış fark etmez ama cimcik köyümüzün özel yemeğidir. Daha ziyade “imece” ya da “keşikleme” dediğimiz “ortaklaşa iş yapma” ya da “yardımlaşma” günlerinin yemeğidir. Hoş bayramlarda ve misafir geldiğinde de yapılır ya. Ama uzun zaman alan meşakkatli yemekler sınıfına girer. Önce işe  “cimcik kesme” ile başlanır.

Cimcik, Çimdik ya da Mıncık. Köyümüzde cimcik adıyla yapılan bu yiyeceğimizin ismiyle hiçbir alakasını bulamadım doğrusu. Kaynakları araştırdığımda gördüm ki cimcik bir iç Anadolu yemeğidir. Tariflerinde minik makarna hamurunun kıvrılıp bükülmesi ve haşlanmasıyla yapılıyor. Yani hamurun “kıvrılıp bükülmesi” işlemi esnasında bir “cimcikleme” olayı vaki. Ancak biz de böyle bir işlem yok. Bazıları bu yaptığımız aslında “erişte”dir diyorlar ama bizim bildiğimiz erişte “yassı” olur ve kurutulur. Oysa bizim bu cimciğimiz kibrit çöpü gibi karedir ve kurutulmaz. Her neyse ne! Ama anlaşılan o ki, cimcik yapmaya kalkan analarımız, iş güç meşgalesinden “cimciklemeye” vakit bulamayacakları için kestirmeden gidip, geniş geniş kesip cimciklemeye uğraşacaklarına “kısa kısa keserek” böylece işin kolayını bulmuşlar. Gelelim yapılışına ve versiyonlarına.

Buğday ununun içerisine yumurta ilave ederek sertçe bir hamur yoğrulur. Hamur oklava ile yaklaşık iki mm. kalınlığında açılır. Oklavaya sardığımız hamuru uzunlamasına keseriz. Sonra yaklaşık dört cm. eninde tekrar keseriz ve iki mm. eninde tekrar doğrarız (kibrit çöpü misali) ve unlarını eleyerek ayrıştırırız. Tuzunu ilave ettiğimiz kaynayan suda makarna gibi pişirerek süzeriz. Genişçe bir kaba alırız ve üzerine kızdırdığımız yağı döküp karıştırırız yemeğimiz hazır.
Afiyet Olsun!

NOT: Yemeğimizin içerisine ilave edeceğimiz malzemelerle çeşitli versiyonlarını da yapabiliriz. Örnek: Kıymalı, yumurtalı ya da peynirli… Aynı cimciklerden, pişmek üzere olan kuru fasulyeye ilave ederek “cimcikli kuru fasulye” gibi değişik bir lezzet ortaya çıkarabiliriz.

/Hicabi AY, Çetin KOŞAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder