Son yıllarda kırmızı ete oranla beyaz et tüketimi artmaktadır. Hem daha sağlıklı ve hem de daha ucuz ve aynı zamanda türk damak zevkine uygunluğundan dolayı kanatlı kümes hayvanlarına ilgi giderek artmaktadır.
Tavuk eti kolesterolü düşük ve proteini yüksek bir gıda maddesidir. Köylerde her evin küçük kümeslerinde on, on beş tane her zaman buluyordu. Fakat son iki üç yıldır musallat olan bulaşıcı kuş gribinden dolayı bu tarz yetiştirilen tavuklara şüphe ile bakar olduk. Lakin köy tavukçuluğumuzu koruyabilmek için tavuklarımızı üzerleri kapalı kafesler içersinde besleyebiliriz. Bir çok hastalık çeşidinden muzdarip insanlarımıza doktorlar kırmızı eti yasaklarlar ama suda haşlanmış beyaz eti tavsiye ederler.
Öte yandan bıldırcın eti son yıllarda popülitesi artan bir gıda maddesidir. Bıldırcın eti kemik gelişimine faydalı lezzetli ve hazmı kolay bir gıda maddesidir. Yumurtasının yaklaşık beş altı tanesi bir tavuk yumurtası büyüklüğünde olur. Astım ve nefes darlığı bronşit, üst solunum enfeksiyonları ve müzmin öksürüğe iyi gelir. Bir bardağa kırılan bıldırcın yumurtasına bir tatlı kaşığı bal ilave edilerek üzerine oda sıcaklığındaki süt ilave edilir sabahları aç karna içilir. Yukarıda söz konusu ettiğimiz hastalık türlerine tamamlayıcı tedavi olarak iyi gelir. Küçük çocukların gelişiminde çok faydalıdır. Bıldırcın yumurtası ile tavuk yumurtasıyla yapılabilen tüm yiyecek türlerini yapabilirsiniz. Keza bıldırcın eti ile tavuk eti ile yapılan tüm yemek türlerini yapabilirsiniz ısrarla ızgarası tavsiye edilir.
Hindi eti kolesterol önleyici özelliğinden dolayı Türk Kalp Vakfı tarafından kalp damar hastalıklarından muzdarip olanlara şiddetle tavsiye edildiği gibi sağlıklı kimselere de tavsiye edilir. Hindi eti yalnızca yılbaşlarında Hıristiyan aleminin geleneklerine uyularak tüketilmekten ziyade yılın her döneminde tavsiye edilir .
Son beş altı yıldır ülkemizde deve kuşu ve keklik çiftlikleri de kurulmaktadır. İnsan sağlığına hemen hemen zararlı yan etkisi olmayan bu tür gıda maddeleri üretimi köyümüzde tüm köylülerin katılımıyla oluşturulacak köy kalkınma kooperatifine bağlı büyükçe bir işletme olarak kurulabilir. Ya da piyasa talebine göre küçük aile işletmeleri türünde kurularak üretilen ürünlerin kooperatif aracılığıyla pazarlanması sağlanabilir. Bu tür işletmeler, üretim kesim temizleme paketleme depolama pazarlama nakliye ve muhasebe işlemlerinin yapılmasında birçok kişiyi iş sahibi yapacaktır.
Tarla ürünlerinden yılda bir sefere mahsus gelir elde edilirken, böyle bir işe girişilirse sürekli ve akıcı bir gelir elde edilmeye başlanır. Bunun doğal sonucu olarak insanların refah seviyesi yükselir. Bu da insanların işten güçten fırsat bulup daha çok sosyal faaliyetlerde bulunması demektir.
/Hicabi AY
BILDIRCIN YUMURTASI
Op.Dr. Aytekin Ertugrul
Bana bıldırcın yumurtası için yazı yazdığıma değil şimdiye kadar neden yazmadığıma kızacaksınız. Bundan 8-9 ay kadar evvel tam 6 ay öksürdüm. Serde doktorluk da var ya profesörlere, doçentlere, yardımcı doçentlere gittim. KBB uzmanlarına, göğüs uzmanlarına, dâhiliye uzmanlarına gittim. Bir sürü film, test, tahliller yapıldı. Bir sürü ilâç verildi. Torbalar dolusu antibiyotik ve şurup içtim. Bana mısın demedi. Öksürük, hapşırık, bas ağrısı devam etti. Taslar dolusu balgam çıkardım. Bu hastalık beni alır götürür diyordum ki bir dost imdadıma bıldırcın yumurtası önerisi ile yetişti, işte size bu öykümü anlatacağım.
Dostumuz bu sizin çektiğiniz hastalığın çaresi var: “Şaşıracaksınız ama çaresi bıldırcın yumurtasıdır.” deyince ne yalan söyleyeyim 30 yıllık hekim olarak pek ciddiye almadım. Gerçekten şaştım. Ama yapacak başka bir şeyim de yoktu. Bütün doktorlara gitmiş, bütün tahlil ve incelemelerimi yaptırmıştım. Bütün bilinen bilinmeyen ilaçlarımı kullanmıştım. Yapacak başka bir şey de kalmamıştı. Denize düsen yılana bile sarılırmış. Bu yılan değil bıldırcın yumurtası idi. Ona sarılmakta bir sakınca yoktu. Peki, nereden bulacaktık. Nasıl kullanacaktık. Bulunacak yerler Necati beyde çiftliği varmış, büyük marketlerde paketlerle satılıyormuş.
Paketlerin üstünde tarifleri bile yazılı: Avrupa da tıp doktorları yıllardır kirli hava, astım gibi sorunların yol açtığı rahatsızlıkların tedavisini hep bıldırcın yumurtası yardımı ile yapmaktadırlar. Gramajca beş bıldırcın yumurtası, eşittir bir tavuk yumurtası olarak hesaplandığında; bıldırcın yumurtası 5 kat fazla fosfor, 8 kat fazla demir, 6 kat fazla B1, 15 kat fazla B2 vitamini, 9kat fazla protein içermektedir. Güç ve zindelik vermesi, solunum, alerjik astım sorunları için doğal bir antibiyotik olması lezzeti salataların, mezelerin süsü, çocuklar için eğlenceli bir vitamin hapı olması ürünün en bilinen özellikleridir. Tavuk yumurtası ile yapılan her şey ve pişirme biçimi bıldırcın yumurtası ile aynen yapılabilir.
İşte ben bu bıldırcın yumurtasını bu olağanüstü gıdayı bana tarif edildiği şekilde kullandım.
Bir adet bıldırcın yumurtasını bir bardağın içine kırıyorsunuz. Bir kasık balla karıştırıyorsunuz. Çalkalıyorsunuz. Bir bardak süte tamamlıyorsunuz. Süt oda sıcaklığında veya buzdolabından çıkarıldıktan 10 dakika sonra içilecek. 15 gün süreyle sabahları aç karnına bu kürü yapıyorsunuz. Öksürük kalmıyor, alerjik şikâyet kalmıyor. Siz de iyileşme sevincini yaşıyorsunuz. İdame dozu (tedavisi) olarak ayda 5-10 adet yumurta içmeye devam. En az üç ay. Olağanüstü tedavi bitti.
Yapılan tedavi tıbben şöyle: Bıldırcın yumurtasında doğal olarak üst solunum yolu antiseptiği (Mikrop öldürücüsü) Antihistaminik (Alerjilere etkili olma durumu) ve ayrıca ekspektoran (Balgam söktürücü) etkileri var. Bu süper doğa harikasını sade ben mi kullandım. Hayır! En az 10 kişiye önerdim. Hepsinde de başarılı ve faydalı oldu. Dikkat! Bronşitiniz, astımınız ve üstü solunum yollarındaki hastalıklarınız için bıldırcın yumurtasını doktorunuz önereceği tedavi programınızın içinde verilecek antibiyotik ve diğer ilaçlarla birlikte kullanınız. Bıldırcın yumurtası için söyleyeceklerimiz şimdilik bu kadar.
/Op.Dr. Aytekin Ertuğrul (E) Dz. Tbp. Kd. Alb.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder