30 Ekim 2007 Salı

Serender -II



4. 5. Serender Terimleri

ayıomuzu çatı bk. beşikörtüsü çatı.
bağ bk. uzunluk bağı.
bağ kirişi bk. seren.
beşikörtüsü çatı [ayıomuzu çatı] Ahşap yapılarda kullanılan bir çatı biçimi. boyluk ağaclarına eğik biçimde çatı ağacı ve dökme ismi verilen ağaçlar çakılır. Dökmelerin ucu zirvede düz bir şekilde yerleştirilmiş okağacına tutturulur.
boğaz açma 1. bk. taraklama; 2. Tabana yerleştirilen seren ağaçlarının birbirine bağlanması için her ağacın ucunda oluşturulan bağlama boşluğu.
boyluk ağacı  [saray bağı, serender bağı, uzunluk, üst çelik, üst kiriş] Serenderin duvar kısmının üzerine yerleştirilen ve çatının ilk kısmını oluşturan ağaç.
cablama bk. yanlama.
carmuk bk. yanlama.
çalma bk. yanlama.
çark örtüsü bk. omuz çatı.
çatı ağacı [dökme, makas ağacı] Bir ucu saçak bağına, diğer ucu okağacı veya diğer çatı ağaçlarına çakılan ve eğik olarak duran ağaçlar.
çelik bk. seren.
çıkma Serenderde yanlardan yapılan çeşitli boylardaki artırma.
çıta Makas ağaçlarının üzerine çakılan ölçüleri yaklaşık 2x5 cm olan uzun ve ensiz tahta. Çatı örtüsüne göre sayısı ve sıklığı değişmektedir.
daldız bk. eğedemiri.
dikme 1. bk. söye;  2. [direk, söye]  Serender duvarını oluşturmada üst çelikle çatı arasına dikey olarak köşelere, kapı kenarlarına ve aralara dikilen dört köşeli ağaç.
dikmeli Serender duvarını oluşturmada direk dikilip tahtaların çakıldığı veya yuvalara yerleştirildiği bir biçim. Bu durumda köşeye ve aralara dikilen direklere tahtaların uçları düzenli olarak yerleşecek bir biçimde boşluk açılır. Tahtaların uçları bu yuvalara yerleştirilir.
dikmesiz Serender duvarları oluşturmada direğin kullanılmadığı bir biçim. Yaklaşık 5 cm kalınlığındaki tahtalar yatay olarak birbirinin üzerine yerleştirilir. Tahta uçları kertilir ve boğaz açma / taraklama yoluyla birbirilerine bağlanır. Tahta aralarına delikler açılır. Buralara koyulan iki ucu sivri ağaç çiviler, tahtaların düzenli olarak durmasını sağlar.
direk 1. bk. seren direği;  2. bk. dikme.
dolma direk bk. dökme ağacı.
dökme bk. çatı ağacı.
dökme ağacı [dolma direk] Uzunluk bağından sonra oranlı bir biçimde çok sayıda döşeme tahtalarının altına yerleştirilen ağaçlar. Bu dökmeler vasıtasıyla serenderde artırmalar da yapılabilir. Genellikle giriş kısmında bulunan ve çıkma ismi verilen artırmalar, çeşitli yiyeceklerin kurutulma yeridir.
döşeme Dökme ağaçlarının üzerine döşenen taban tahtaları.
döşeme bağı bk. kiriş .
eğedemiri [daldız, iğdemiri, iydemiri] Ucu geniş ve keskin demir.
eşmek Toprak kazmak.
giyme bk. taraklama.
hardama bk. hartama.
hartama [hardama] Kiremit yerine kullanılan ince çatı tahtası. Doruk veya çam ağaçlarından çok ince biçimde soyularak elde edilir.
ızgara [Yun. skara] Serenderin içine rüzgâr ve hava girmesi için duvarlara çıta çakmak yoluyla oluşturulan biçim.
iğdemiri bk. eğedemiri.
iyedemiri bk. iğdemiri.
karatahta Kiremit yerine kullanılan ince tahta.
kar bağı Çatıda makas ağaçlarını birbirine bağlayıp esnemeyi önlemek ve kar yağdığında çökmeyi engellemek için çakılan ağaç.
kertme  bk. boğaz açma.
kertmek Tahta uçlarını yerleştirmek için boşluk açmak.
kiremit [Yun.] Yapıların çatılarını örtmekte kullanılan, yan yana dizilerek, suyu aşağıya geçirmeden dışarı akıtacak biçimde yapılmış, kızıl toprağın renginde, pişmiş balçık levha.
kiriş  bk. seren.
makas ağacı bk. çatı ağacı.
merdiven [Far.nerdubân ] Bir yere çıkmaya veya bir yerden inmeye yarayan basamaklar dizisi. Serenderin giriş kapısının önünde bulunur.  Serendere çıkılırken giriş kapısının önüne dayandırılır. Serenderden inilince fare çıkmaması için tekrar yere konulur.
okağaçlı omuz çatı  Çatının, yatay olarak konulan  ve uzunluğu 1-3 m arasında değişen bir ağaçta toplanma biçimi. Genellikle sekiz direkli serenderlere yapılmaktadır. Köşelerden uzatılan  çatı ağaçları, en üst noktada  yatay olarak bulunan okağacına çakılır.
omuz çatı [çark örtüsü, tokmak örtüsü] Çatının tek noktada toplanan biçimi. Dört veya altı direk üzerine yapılmış olanlarda görülür. Bu tür çatılarda okağacı bulunmaz. Makas ağaçlarının ucu bir araya getirilerek çakılır. Bu durumda çatının zirvesi tek noktada toplanır.
oturacak bk. seren.  
sac Demir veya çinkodan yapılmış çatı örtüsü.
saçak Bir yapının herhangi bir bölümünü güneş ve yağmurdan koruması için, o bölümden dışa taşkın ve altı boşta olarak yapılan örtü; çatıda artırma.
saçak bağı [yellik] Üst örtüsünün kaymasını önlemek ve karın birden akmasını engellemek için çatının dört tarafına çakılan tahtalar.
sandıraç bk. seren.
saray bağı bk. boyluk ağacı.
seren [bağ kirişi, kiriş, oturacak, sandıraç, taban ağacı] Serenderin topraktan yukarıdaki ilk kısmını oluşturan, yaklaşık 20X30 cm kalınlığında, yatay olarak yerleştirilen ağaç. Serenderlerde dört tanedir. Uçları boğaz açma suretiyle çivi kullanılmadan kare veya dikdörtgen biçiminde birbirine bağlanır. Serenin birleştiği yerlerde eğedemiri adı verilen demir keskilerle dört köşeli derin birer delik açılır. Buraya yaklaşık 200-240 cm uzunluğunda serender direklerinin tabanı yerleştirilir. Böylece üç ağaç, birbiri içerisine çivisiz olarak dengeli bir biçimde yerleştirilir.
serende bk. serender.
serender [serende serendi, serenti, serenter, serentir, serentire]  Dört [altı veya sekiz] direk üstüne yapılmış tahıl, meyve, sebze kurusu saklanan kiler.
serender bağı bk. boyluk ağacı.
serendi bk serender.
seren direği 200-240 cm uzunluğunda, seren ile uzunluk bağı arasında bulunan ve dikey olarak yerleştirilen dört köşeli kalın ağaç. Taban kısmı kalın olup üst kısmına doğru incelmektedir. Serender direklerinin sayısı, yapının büyüklüğüne göre dört, altı veya sekiz olarak değişmektedir. Köşelerde bulunanlar çapraz olarak yerleştirilen yanlama adı verilen ağaçlarla iki yönden desteklenmektedir. Dört köşede de aynı yol takip edildiği için yapı çok sağlam olmaktadır. Dikilmesine gerek görülürse diğer serender direkleri oranlı bir şekilde, aralara, serenlerin üzerine yine oyma yapılarak dikilir. Direklerin boyu kadar yüksekliğin boşluk olmasının sebebi, yiyeceklerin rutubetten zarar görmesini engellemektir. Bu boşluktan çoğunlukla yakacak depolamada ve hayvan yiyeceklerini korumada yararlanılır.
serenter bk serender.
serenti bk serender.
serentir bk serender.
serentire bk serender.
seren tireği bk. seren direği.
söye [dikme] Kapı kenarlarına dikey olarak dikilen ağaç.
taban ağacı bk. seren.
taraklama [giyme] 1. bk. boğaz açma.; 2. Direksiz serenderlerin duvarlarının oluşturulması tahtaların uçlarını birleştirme biçimi.  Yaklaşık 5 cm kalınlığındaki tahtalar yatay olarak yerleştirilir. Tahta uçları kertilir ve boğaz açma yoluyla birbirilerine bağlanır. Tahta aralarına delikler açılır. Buralara koyulan iki ucu sivri ağaç çiviler, tahtaların düzenli olarak durmasını sağlar.
teker Serender direklerinin üst kısmına farelerin çıkmasını önlemek için takılan yuvarlak, alt kısmı çukur, ortası delik ağaç veya demir. 
tekerlek bk. teker.
tikme bk. dikme.
tirek bk. direk.
tokmak örtüsü bk. omuz çatı.
uzunluk bk. boyluk ağacı.
uzunlukbağı [bağ, üst çelik, üst kiriş] Tekerlerin üstüne uzatılan uzun, yaklaşık 10x10 cm kalınlığında, köşeli ağaç.
üst çelik bk. boyluk ağacı.
üst kiriş bk. boyluk ağacı.
yanlama [cablama, carmuk, çalma] Serenderlerde köşe direklerine çaprazlama olarak verilen destek.
yastık Çürümesini önlemek için serenlerin altına konulan düzgün taş.
yellik bk. saçak bağı.
yuva Dikmeli serenderlerde duvar oluşturulurken tahtaları yerleştirmek için direğe açılan çukur.


KAYNAKÇA: 
[1]  Satrap Tissaphernes, Yunanlı askerlerin komutanını görüşmeye çağırıp hile ile öldürür. Askerler, aralarından Ksenophon'u önder seçerler. Adı geçen önder, Onbinlerin Dönüşü'nü Anabasis adlı eserinde anlatır. 
[2]  Ksenophon, Anabasis, [Çeviren: Hayrullah Örs), Maarif Matbaası, İstanbul 1944, s. 215-223.
[3]  Abdulhalık Aytbayev, "Massagetler Hakkında Eski Kaynaklar", Türkler, C. 1, Ankara 2002, s. 632.
[4] Strabon, Coğrafya, Anadolu  XII, (Çeviri: Adnan Pekman), İstanbul 1987, s. 43. 
[5] A. Zeki Velidî Togan, Umumî Türk Tarihine Giriş, İstanbul 1981, s. 23, 409-410.
[6] Massaget ile Mossynoik, aynı ismin farklı milletlere mensup kalem sahiplerinin  değişik yazılış biçiminden başka bir şey değildir.
[7] Arzıhan, İskitlerin bir boyunun ismidir. Bu isim Türkiye'de Murat Irmağı'nın eski ismi, Arzani olarak karşımıza çıkmaktadır.
[8]  Leonid S. Marsadolov, "Milattan Önce IX-VII. Yüzyıllarda Saylan Altay Göçebeleri", Türkler, C. 1, s. 526-532.
[9] Bahaeddin Ögel, Türk Kültür Tarihine Giriş, C. 3, Ankara 1991, .s. 44, 143, 154.
[10]     Geniş bilgi için bk. Necati Demir, "Ordu İli ve Yöresinde Serendiler", "Kültür ve Sanat, S. 36, Aralık 1977, s. 42-45.
[11] Ulubey ilçesi Kumanlar köyünde oturan 1938 doğumlu Mehmet DEMİR’den 7 Temmuz 1996 tarihinde tarafımızdan derlenmiştir. Adı geçen şahıs ilkokul mezunu olup çiftçilikle geçinmektedir.
[12] Derleme Sözlügü'nde seren, serende, serender, serendi, serente, serenti biçimleri geçmektedir. 
[13] Derleme Sözlüğü, C. X, Ankara 1978, s. 3587.
[14] Türkçe Sözlük, C. 2, Ankara 1988, s. 1944.
[15] Derleme Sözlüğü, s. 3586-3587.
[16]  S. Gerard Clauson, An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish, Oxford 1972, s. 851.
[17] Ahmet Caferoğlu, Eski Uygur Türkçesi Sözlüğü, İstanbul 1968.
[18] Besim Atalay, Divanü Lûgat-it-Türk Dizini "Endeks", C. IV, Ankara 1986, s. 506.
[19] 'Alî Şîr Nevâyî, Muhakemetü'l-Lugateyn, [Hazırlayan: Sema Barutçu Özönder), Ankara 1996, s. 141-142.
[20] Tarama Sözlüğü, Ankara 1971, C. V, s. 3392.
[21] Pars Tuğlacı, Okyanus, C. 3, İstanbul 1971, s. 2551.
[22] Derleme Sözlüğü, s. 3586-3589.
[23] Hasan Oraltay-Nuri Yüce-Saadet Pınar, Kazak Türkçesi Sözlüğü, İstanbul 1984, s. 240.
[24] Abdülmecit Doğru-İsmail Kaynak, Gagauz Türçesinin Sözlüğü, Ankara 1991, s. 213.
[25] K.K. Yudahin-Abdullah Taymas, Kırgız Sözlüğü, C. 2, Ankara 1988, s. 646.
[26] Emine Gürsoy Naskali-Muvaffak Duranlı, Altayca-Türkçe Sözlük, Ankara 1999, s. 152.
[27] Emir Necipoviç Necip, Yeni Uygur Türkçesi Sözlüğü, (Rusçadan çeviren: İklil Kurban), Ankara 1995, s. 347.
[28] Türkçe Sözlük, s. 1944.
[29] Besim Atalay, Divanü Lûgat-it-Türk, C. IV, Ankara 1986, s. 624.
[30] Necati Demir, Ordu İli ve Yöresi Ağızları, Ankara 2002, s. 58-59.
[31] Serender'in yapılışında kullanılan terimler belirlenirken yöredeki adlandırmalar esas alınmıştır.
[32] Trabzon yöresinde seren'e başka isimler de verilmektedir. Belirleyebildiğimiz bazıları şunlardır: bağ kirişi, çelik, sandıraç, oturacak, taban ağacı.
[33] Boğaz açma: taraklama, kerteme.
[34] Eğedemiri: daldız, iğdemiri, iydemiri.
[35] Serender direği: direk, seren.
[36] Yanlama: carmuk, çalma, cablama.
[37] Teker: tekerlek.
[38] Uzunluk bağı: üst çelik, bağ, üst kiriş.
[39] Dökme ağacı: dolma direk
[40] Trabzon'un doğu bölgelerinde: tikmeli, direkli / tirekli, söyeli.
[41] Dikme: direk, söye.
[42] Taraklama: giyme.
[43] Boyluk ağacı: serender bağı, saray bağı, uzunluk.
[44] Omuz çatı: çark örtüsü, tokmak örtüsü.
[45] Çatı ağacı: dökme, makas ağacı.
[46] Saçak bağı: yellik

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder