7 Aralık 2007 Cuma

On iki bin Eserli Tek Köy Kütüphanesi




Yıl 1950. Türkiye ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda yeni yeni hamleler yapma peşinde. Devlet elini atabildiği yerlere hizmetle yetinirken Anadolu"nun ücra köşeleri yine kendi haline bırakılmıştır. Ekonomik anlamda olmasa da sosyal ve kültürel alanda birşeyler yapmak isteyenler karınca kararınca yol almaya çalışırlar. Nevşehir"in Ürgüp ilçesine bağlı Karain köylüleri de bu değişime ayak uydurmak, kendilerini kültürel anlamda yetiştirmek için bir kampanya başlatırlar.


Kampanya bu tarihe kadar duyulmamış türde ilginç bir içeriğe sahiptir. Diğer köylüler, tarım kredisi, tohum, gübre peşinde koşarken Karainliler kitap toplamaya başlarlar. Cumhuriyet tarihinin bu ilk organizeli köy kampanyası sonucunda çok sayıda kitap toplanır. Toplanan eserler köy odasına yerleştirilir. Ancak köylülerin özverili çalışması bununla sınırlı kalmaz. Bu işi sonuna kadar götürürler. Yaklaşık 50 yıl kadar önce kurulan köy kütüphanesi benzersiz kapsamıyla bugün hâlâ ayakta.



Köye kütüphane olur mu?

Köy odasında toplanan kitaplar sadece istiflenmek için değil okumak için toplanmıştır ve bu defa ikinci seferberlik dönemi başlar; her Karain köylüsü günde bir saat kitap okuyacak. Bu proje de kısa sürede etkisini gösterir. Öyle ki akşama kadar tarlada çalışan köylüler bile günde bir saat kitap okuma programını aksatmaz. Bu tarihlerde Türkiye"de okuma-yazma oranı yüzde 70"tir ve düşünüldüğünde köylülerin bu atılımı oldukça anlamlıdır. Zaman geçtikçe köylüler kitap ve kütüphane alanında biraz daha uzmanlaşırlar. Kitaplar geçici olarak korundukları odadan alınıp iki göz odası olan bir yapıya taşınır ve köy kütüphanesi fiilen hizmete girer. Köye kütüphane fikri civar köylülerce alaya alınır; "Biz açız köye kütüphane de ne oluyor?" şeklinde tepki gösterirler. Ancak Karainliler tepkilere aldırış etmeden kütüphanelerini resmileştirmek için gerekli kurumlara başvururlar. Devlet projeyi çok beğenir ve kuruluşundan 8 yıl sonra yani 1958"de resmi olarak kütüphanenin adı koyulur; "Karain Köyü Kütüphanesi". Kütüphane resmi olarak kurulmasına kurulur ama devlet kütüphaneyi, resmi anlamda kabul etmenin dışında hiçbirşey yapmaz. İş yine köylülere kalır, her gün bir köylü kütüphanede memur olarak görev yapmaya başlar. Yapının boyası, temizliği dahil bütün masrafları da yine köylüler tarafından karşılanır.

Namı Amerika"dan duyulur
Kütüphane resmi olarak devlet tarafından kabul edildikten birkaç ay sonra köylüler Ürgüp"e gelen Kütüphaneler Genel Müdürü"nü köylerine davet ederler. Bu sırada Amerika"daki kütüphanelerden sorumlu müdür de bir ziyaret için Ürgüp"tedir. Köylülerin çağrısına cevap veren yabancı ve yerli kütüphane müdürleri köye geldiklerinde gözlerine inanamazlar. Karşılarında o dönemde bir şehirde bile bulunamayacak değerde bir kütüphane vardır. Bu olay üzerine 2 ay sonra köy muhtarı Ürgüp"e çağrılır ve kendisine üç-dört iri çuval gösterilir. Bu çuvallar Amerika"dan gelen kitaplarla doludur. Amerikalıların bu jesti üzerine kütüphaneden haberdar olan turistler de kitap hediye etmeye başlarlar ve burası içinde yerli ve yabancı kitapları barındıran uluslararası bir kütüphane hüviyetini alır.

Bir köyde 12 bin eser
Daha sonra ismi Karain Köyü Mehmet İlhan Halk Kütüphanesi olarak değiştirilen Türkiye"nin ilk köy kütüphanesi aradan yıllar geçmesine rağmen hâlâ kitapseverlerin hizmetinde. Kütüphane 2 salon bir de holden oluşuyor. Burası şehirlerde bulanan çoğu kütüphaneden daha çok kitabı bünyesinde barındırıyor. Kütüphanede tamı tamına 12 bin 144 eser bulunuyor. Elyazması eserler güvenlik açısından Ürgüp"e taşınmış. Peki kütüphanede hangi kitaplar var? Kitap türleri saymakla bitmiyor. Kitapları ancak yerli, yabancı ve yayın kategorisi açısından bir tasnife tabi tutmak mümkün. Amerikalı, Alman, İngiliz, Fransız yazarlara ait kitaplar bulunuyor. Bu kitapların hiçbiri Türkçe değil ve hepsi ayrı ayrı tasnif edilmiş durumda. Yani her ülkenin bir köşesi bulunuyor. Tarih, coğrafya kitaplarının yanısıra ekonomi ve çocuk kitapları kütüphaneyi zenginleştiriyor. Dergi ve gazete örnekleri de bir köşede muhafaza ediliyor. Sadece kitaplar değil birtakım istatistik çalışmaları da kütüphanede yer alıyor. Nüfus sayımı gibi toplumsal veri dokümanları da raflarda yer bulurken inşaat tekniklerine ait bilgilere de kolayca ulaşılabiliyor. Kütüphanenin her tarafı kitap raflarıyla çevrilmiş, giriş katta kütüphane görevlisinin odası bile bir okuma salonuna dönüştürülmüş durumda.

Şimdi ilgi yok
500 haneden 200 haneye düşen köyde eskiden kütüphaneye olan ilgi son yıllarda ortadan kalkmış. Büyük bir özveri ile oluşturulan kütüphane zaman zaman öğrenciler tarafından ziyaret ediliyor ya da oradan geçen turistler tarafından kitaplar alınıp okunuyor. Ancak kütüphanenin gerçek manada işlediğini söylemek pek mümkün değil. Ürgüp"e 20 kilometre uzaklıktaki Karain köyünde yaşayan ve kütüphaneyi oluşturan ekibin içinde yer alan 65 yaşındaki Turan Öz artık kütüphaneye pek ilgi gösterilmediğini söylüyor. Öz, kütüphaneyi büyük zorluklarla kurduklarını anlatırken gözleri doluyor ve gençlerin de ilgi göstermeleri temennisinde bulunuyor. Öz kütüphanenin durumunu şöyle anlatıyor: "Şimdi sadece okula giden küçük çocuklar ödevleri için buradaki kitaplardan faydalanıyorlar. Gençler kitap okumak istemiyorlar. Bu bizi üzüyor. Bu kütüphane hep ayakta kalmalı çünkü bu bir semboldü."

Türkiye"de köy kütüphanesi deyince akla hep Fakir Baykurt gelir. Oysa Karain köylüleri Fakir Baykurt"tan daha önce böylesine bir oluşumu meydana getirdiler. Karain köylüleri sadece kütüphane değil değişik alanlarda da Türkiye"de ilklere imza atmışlar. Köylülerin köy kütüphanesinden başka gerçekleştirdikleri bir "ilk" daha var: İlk köy posta merkezi. Aldıkları pulları civar köylere biraz daha pahalıya satmışlar ve elde ettikleri parayla kütüphaneye kitap satın almışlar.

/Haşim Söylemez

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder